ENGLISH

4. Fasıl - Deniz Ticaret Mukaveleleri

Yeni TTK ile karşılaştırmasını ve gerekçesini görmek için ilgili maddeyi tıklayın !

DÖRDÜNCÜ FASIL : DENİZ TİCARET MUKAVELELERİ

BİRİNCİ KISIM : EŞYA TAŞIMA NAVLUN MUKAVELELERİ

BİRİNCİ AYIRIM : UMUMİ HÜKÜMLER

A - MUKAVELE NEVİLERİ:

Madde 1016 - Navlun mukavelesiyle taşıyan, navlun karşılığında:

1. Geminin tamamını veya bir cüzünü yahut muayyen bir yerini taşıtana tahsis ederek eşyayı denizde taşımayı taahhüt eder ki buna "Çarter Mukavelesi";

2. Parça mal olan muayyen eşyayı denizde taşımayı taahhüt eder ki buna da "Kırkambar Mukavelesi": denir.

Bu kısımdaki hükümler posta idaresinin denizde eşya taşımalarına tatbik olunmaz.

B - ÇARTER PARTİ:

Madde 1017 - Çarter mukavelesi yapıldığında taraflardan her biri, masrafını çekmek şartiyle, kendisine mukavele şartlarını ihtiva eden bir çarter parti verilmesini istiyebilir.

C - KAMARALAR:

Madde 1018 - Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kamaralar hariç tutulmuş sayılır; bununla beraber taşıtanın muvafakati olmaksızın kamaralara eşya yükletilemez.

D - TAŞIYANIN; GEMİNİN DENİZE, YOLA VE YÜKE ELVERİŞLİ OLMAMASINDAN DOLAYI MESULİYET:

Madde 1019 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1141)- Her nevi navlun mukavelesinde taşıyan, geminin denize ve yola elverişli bir halde bulunmasını (Madde 817) ve soğutma tesisatı da dahil olmak üzere ambarların yükü kabule, taşımaya ve muhafazaya elverişli bir halde bulunmasını (Yüke elverişliliğini) temin etmekle mükelleftir.

Taşıyan, yükle ilgili olanlara karşı geminin denize, yola veya yüke elverişli olmamasından doğan zararlardan mesuldür; meğer ki; tedbirli bir taşıyanın sarf etmekle mükellef olduğu dikkat ve ihtimam gösterilmekle beraber eksikliği yolculuğun başlangıcına kadar keşfe imkan bulunmamış olsun.

İKİNCİ AYIRIM : YÜKLEME VE BOŞALTMA

A - YÜKLEME:

I - YÜKLEME YERİ:

Madde 1020 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1152)- Kaptan yükü almak için gemiyi taşıtanın ve gemi birden çok kimselere tahsis edilmiş ise hepsinin gösterecekleri yere demirler.

Yer, zamanında gösterilmemiş veya bütün taşıtanlar yer göstermekte birleşmemiş bulunur veyahut suyun derinliği, geminin selameti, mahalli nizamlar veya tesisler, verilen talimata göre hareket etmeye mani olursa kaptan mutat yükleme yerine demirler.

II - YÜKLEME MASRAFLARI:

Madde 1021 - Mukavele, yükleme limanı nizamları ve bunlar yoksa mahalli teamüller ile aksi tayin edilmiş olmadıkça, eşyanın gemiye kadar taşıma masrafı taşıtana, yükleme masrafı ise taşıyana aittir.

III - YÜKLENECEK EŞYA:

1. KARARLAŞTIRILANLARDAN BAŞKA EŞYA:

Madde 1022 - Kararlaştırılan eşya yerine aynı varma limanı için taşıtan tarafından gemiye başka eşya yükletilmek istenilirse taşıyan, bu yüzden durumu güçleşmedikçe bunu kabul ile mükelleftir.

Mukavelede eşya yalnız nev'i ve cinsi ile tayin edilmiş olmayıp da ferden tayin edilmiş ise bu hüküm tatbik olunmaz.

2. BİLDİRME MECBURİYETİ:

A - EŞYANIN ÖLÇÜ, SAYI, TARTI VE MARKALARI HAKKINDA:

Madde 1023 - Taşıtan ile yükleten, eşyanın ölçü, sayı ve tartısı ile markaları hakkında taşıyana karşı doğru beyanda bulunmakla mükelleftirler. Bunlardan her biri beyanlarının doğru olmaması yüzünden ileri gelen zarardan taşıyana karşı mesuldür; 973 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı diğer şahıslara karşı ise ancak kusuru halinde mesuldür.

Taşıyanın navlun mukavelesi gereğince taşıtan ve yükletenden başka kimselere karşı olan mükellefiyetleri mahfuzdur.

B - EŞYANIN CİNS VE MAHİYETİ HAKKINDA:

Madde 1024 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1146)- Eşyanın cins ve mahiyeti hakkında yanlış beyanlarda bulunan taşıtan veya yükleten, kusuru varsa taşıyana ve 973 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı diğer kimselere karşı beyanlarının doğru olmamasından doğacak zararlardan mesuldürler.

Bu kimseler, harb kaçağı veya ihracı, ithali veya transit olarak geçirilmesi yasak olan eşyayı yükler yahut yükleme sırasında kanun hükümlerine ve hususiyle zabıta, vergi ve gümrük kanunlarına aykırı hareket ederler ve bu fiillerinde kusurları bulunursa aynı hüküm tatbik olunur.

Kaptanın muvafakatiyle hareket etmiş olmaları taşıtan ve yükleteni diğer şahıslara karşı olan mesuliyetten kurtaramaz.

Bunlar eşyanın müsadere edilmiş olduğunu ileri sürerek navlunu ödemekten imtina edemezler.

Eşya, gemiyi veya diğer malları tehlikeye sokarsa, kaptan, bunu karaya çıkarmaya veya acil hallerde denize atmaya salahiyetlidir.

C - GİZLİCE YÜKLENEN EŞYA:

Madde 1025 - Kaptanın bilgisi olmaksızın gemiye eşya getiren kimse de 1024 üncü maddeye göre bu yüzden doğacak zararı tazmin etmekle mükelleftir. Kaptan bu gibi eşyayı tekrar karaya çıkarmaya ve gemiyi veya diğer yükü tehlikeye düşürürse icabında denize atmaya salahiyetlidir. Kaptan eşyayı gemide alıkorsa bunlar için yükleme yerinde ve yükleme sırasında bu gibi yolculuk ve eşya için alınan en yüksek navlunun ödenmesi lazımdır.

D - TEHLİKELİ EŞYA:

Madde 1026 - Denizde Can ve Mal Koruma hakkındaki Kanunun 12 nci maddesinin A - F bentlerinde yazılı olan tehlikeli eşya kaptanın bunlardan veya bunların tehlikeli vasıf veya mahiyetlerinden bilgisi olmaksızın gemiye getirilirse, taşıtan veya yükleten, kendilerine bir kusur isnat edilmese dahi 1024 üncü maddeye göre mesul olur. Bu halde kaptan eşyayı her zaman ve her hangi bir yerde gemiden çıkarmaya, imha etmeye veya başka suretle zararsız hale sokmaya salahiyetlidir.

Kaptan eşyanın tehlikeli vasıf ve mahiyetini bildiği halde, yüklemeye muvafakat etmiş olursa eşya gemiyi veya diğer yükü tehlikeye soktuğu halde aynı şekilde hareket etmeye salahiyetlidir. Bu halde de taşıyan veya kaptan, zararı tazmine mecbur değildirler. Müşterek avarya halinde zararın paylaşılmasına dair olan hükümler mahfuzdur.

3. BİLGİ:

Madde 1027 - Taşıyanın veya acentasının bilgisi 1024, 1025 ve 1026 maddelerdeki hallerde kaptanın bilgisi hükmündedir.

IV- KARARLAŞTIRILMIŞ OLAN GEMİ:

Madde 1028 - Taşıyan, taşıtanın muvafakatini almadan eşyayı, başka gemiye yükliyemez, yüklerse bundan doğacak zarardan mesul olur; meğer ki, eşyanın kararlaştırılan gemiye yükletilmiş olması halinde dahi zararın vukuu muhakkak ve zarar taşıtana aitola.

Tehlike halinde ve yolculuk başladıktan sonra yapılacak aktarmalar hakkında birinci fıkra hükmü tatbik olunmaz.

V - GÜVERTEYE KONACAK EŞYA:

Madde 1029 - Yükletenin muvafakati olmadıkça eşya güverteye konamıyacağı gibi küpeşteye de asılamaz.

VI - YÜKLEME MÜDDETİ:

1. UMUMİ OLARAK:

Madde 1030 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1153; 1154; 1155)- Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kaptan, gemi yükü alacak hale gelir gelmez bunu taşıtana bildirir.

Yükleme müddeti ihbarın ertesi gününden itibaren işlemeye başlar.

Kararlaştırılmışsa taşıyan, eşyanın yükletilmesi için "yükleme müddeti"nden fazla beklemeye mecburdur. Bu fazla müddete "Sürastarya" müddeti denir. Aksi kararlaştırılmış olmadıkça yükleme müddeti için ayrıca bir para istenemez. Fakat taşıtan sürastarya müddeti için taşıyana sürastarya ücreti ödemekle mükelleftir.

2. MÜDDETİN DEVAMI:

Madde 1031 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1154)- Yükleme müddeti mukavele ile tesbit edilmemiş ise yükleme limanının nizamlarına ve yoksa oradaki teamüle göre tayin olunur; böyle bir teamül de yoksa yükleme müddeti halin icaplarına uygun bir müddettir.

Mukavelede sürastaryadan veya sadece sürastarya ücretinden bahsedilip de sürastarya müddeti tayin edilmemiş ise, bu müddet yükleme müddetinin yarısından ibarettir.

3. SÜRASTARYA MÜDDETİNİN BAŞLANGICI:

Madde 1032 - Yüklemenin ne kadar süreceği veya hangi gün biteceği mukavele ile tayin edilmiş ise sürastarya müddeti yükleme müddetinin bitmesiyle başlar.

Mukavelede böyle bir hüküm yoksa taşıyan, yükleme müddetinin bitmiş olduğunu taşıtana bildirmedikçe sürastarya müddeti işlemeye başlamaz. Taşıyan yükleme müddeti içinde bile, hangi gün bu müddeti bitmiş sayacağını taşıtana bildirebilir; bu halde yükleme müddetinin bitmesi ve sürastaryanın başlaması için taşıyanın yeni bir ihbarına lüzum yoktur.

4. BEKLEME MÜDDETİ:

Madde 1033 - Yükleme müddeti veya bir sürastarya kararlaştırılmış ise sürastarya müddeti bittikten sonra taşıyan yükleme için fazla beklemeye mecbur değildir. Bununla beraber taşıyan fazla beklemek istemiyorsa, yükleme veya sürastarya müddetinin bitmesinden üç gün önce taşıtana bunu bildirmeye mecburdur; bildirmezse yükleme veya sürastarya müddeti, sonradan yapacağı ihbardan itibaren üç gün geçmedikçe bitmez.

Yukarda yazılı üç gün bütün hallerde takvime göre fasılasız olarak hesap olunur.

5. İHBARIN ŞEKLİ:

Madde 1034 - Taşıyanın 1032 ve 1033 üncü maddeler gereğince yapacağı ihbarlar hiçbir şekle tabi değildir. Taşıtan böyle bir ihbarı almış olduğunu kafi bir şekilde tevsik etmekten kaçınırsa bu takdirde taşıyan, masrafı taşıtana ait olmak üzere noterden bunu bir zabıtla tesbit etmesini istiyebilir.

6. SÜRASTARYA ÜCRETİ:

A - TAYİNİ:

Madde 1035 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1171)- Sürastarya ücreti mukavele ile tesbit olunmamışsa hakkaniyet üzere takdir olunur. Bu takdir sırasında halin hususiyetleri ve bilhassa gemi adamlarının ücret bakım masrafları ve taşıyanın mahrum kalacağı navlunlar gözönünde tutulur.

7. BEKLEME MÜDDETİNİN HESABI:

Madde 1036 - Yükleme müddetinde günler iş günü olarak, sürastarya müddetinde ise aralıksız hesap olunur.

Taşıtanın faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiye teslimi mümkün olmıyan günler dahi yükleme ve sürastarya müddetlerinin (Bekleme müddetinin) hesabında nazara alınır.

Taşıyanın faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiye alınması mümkün olmıyan günler ise bu müddetin hesabında nazara alınmaz; sürastarya müddeti içinde olsa bile bugünler için sürastarya ücreti istenemez.

Fırtına, buz istilası veya seferberlik gibi her iki tarafın faaliyet sahasını ilgilendiren tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiye teslim edilmesi ve alınması mümkün olmıyan günler bekleme müddetine ilave olunur; şu kadar ki, yükleme müddeti içinde olsa bile taşıtan bugünler için taşıyana sürastarya ücreti ödemekle mükelleftir.

Yükleme müddeti 1031 inci madde gereğince mahalli nizam veya teamüle göre tayin olunacaksa, yukarki fıkralar, ancak bu nizam ve teamüllere aykırı olmadıkça tatbik olunurlar.

8. BEKLEME MECBURİ OLMIYAN HALLER:

A - KATİ VADE:

Madde 1037 - Taşıyan, yüklenmenin behemehal muayyen bir güne kadar bitmesini şart koşmuş ise, bu takdirde yukarki maddenin üçüncü fıkrası gereğince fazla beklemeye mecbur değildir.

B - YÜKLETENİN BULUNMAMASI:

Madde 1038 - Taşıyan, yükü üçüncü şahıstan alacak olup da yük almaya hazır olduğunu mahallin adetine göre ilan ettirmiş olmasına rağmen üçüncü şahıs bulunmamış veya yükü teslimden imtina etmiş ise taşıtanı en kısa bir zamanda bundan haberdar etmeye ve sürastarya mukavele edilmiş olsa bile ancak yükleme müddetinin sonuna kadar beklemeye mecburdur; meğer ki, yükleme müddeti içinde taşıtandan veya salahiyetli vekilinden aksine emir almış olsun.

Yükleme ve boşaltma için tek bir müddet tayin olunmuş ise yukarki fıkrada yazılı halde bu müddetin yarısı yükleme müddeti sayılır.

C - YÜKLEME TAMAMLANMADAN YOLA ÇIKMA:

Madde 1039 - Taşıyan, kararlaştırılan yükün tamamı yüklenmemiş olsa bile, taşıtanın talebi üzerine yola çıkmaya mecburdur; ancak bu takdirde, navlunun tamamına ve icabında sürastarya ücretine hak kazanmış olacağı gibi, navlunun eksik yükleme neticesinde teminatsız kalan kısmı için muntazam teminat gösterilmesini de istiyebilir. Bundan başka, eksik yükleme yüzünden ihtiyarına mecbur kaldığı fazla masrafları da taşıtan kendisine ödemekle mükelleftir.

Taşıtan, taşıyanın yükleme için beklemeye mecbur olduğu müddetin (Bekleme müddeti) sonuna kadar yüklemeyi tamamlamamış olursa taşıyan, taşıtan mukaveleden caymadığı takdirde yola çıkıp yukarki fıkrada yazılı taleplerde bulunabilir.

VII - PİŞMANLIK NAVLUNU:

1. TAŞITANIN MUKAVELEDEN CAYMASI:

A - YOLCULUK BAŞLAMADAN ÖNCE:

Madde 1040 - Gemi ister basit, ister mürekkep bir yolculuk için tutulmuş olsun, taşıtan, yolculuk başlamadan önce mukaveleden cayabilir. Şu kadar ki; kararlaştırılmış olan navlunun yarısını pişmanlık navlunu olarak ödemeye mecburdur.

Bu hükmün tatbikinde aşağıdaki hallerin birinde dahi yolculuk başlamış sayılır:

1. Taşıtan tarafından yükleme işinin tamamlanmış olduğu sarahaten veya zımnen kaptana bildirilmiş ise;

2. Yük tamamen veya kısmen teslim edilmiş olup da bekleme müddeti dolmuş ise,

Taşıtan yükün tesliminden sonra yukarda yazılı cayma hakkını kullanırsa yükleme ve boşaltma masraflarını da ödiyeceği gibi yükleme müddetini aşan boşaltma günleri için sürastarya ücreti de verir. Yükün gemiden tekrar çıkarılması mümkün olduğu kadar çabuk yapılmak lazımdır.

Bekleme müddetini aşsa bile taşıyan malın gemiden çıkarılması için beklemeye mecburdur.

Bekleme müddetini aşan zaman için sürastarya ücreti ve eğer bu müddetin aşılmasından doğan zarar sürastarya ücretinden fazla ise bu fazlayı da tazminat olarak istiyebilir.

B - YOLCULUK BAŞLADIKTAN SONRA:

Madde 1041 - Yukarki madde hükmünce yolculuk başladıktan sonra taşıtan, ancak tam navlunu ve taşıyanın 1069 uncu madde gereğince haiz olduğu diğer alacakları ödemek ve 1070 inci maddede yazılı alacakları da tediye veya temin etmek şartiyle mukaveleden cayarak yükün gemiden çıkarılmasını istiyebilir.

Yükün gemiden çıkarılması halinde taşıtan bunun mucip olduğu fazla masrafları ödemeye mecbur olduğu gibi boşaltma sebebiyle geminin durması yüzünden taşıtanın uğradığı zararları dahi tazmin ile mükelleftir.

Taşıyan yükün gemiden çıkarılması için yolculuğu değiştirmeye veya bir limana uğramaya mecbur değildir.

C - MÜREKKEP YOLCULUK HALİNDE:

Madde 1042 - Gemi dönüş için de tutulur veya mukavele gereğince yükü almak için başka limandan kalkması gerekir ve her iki halde de 1040 ıncı maddeye göre dönüş yolculuğu için yola çıkmadan veya yükleme limanından kalkmadan önce mukaveleden cayma bildirilmiş bulunursa, taşıtan, tam navlunun üçte ikisini pişmanlık navlunu olarak verir.

Başka mürekkep yolculuklarda taşıtan, seferin son kısmına başlamak bakımından 1040 ıncı madde gereğince yolculuk başlamış sayılmadan önce mukaveleden caydığını bildirirse, taşıyan pişmanlık navlunu olarak tam navlun alır; şu kadar ki; cayma yüzünden taşıyanın masraftan kurtulmuş ve başkaca navlun elde etmek fırsatına sahip bulunmuş olduğu halin icabından anlaşılırsa, tam navlundan münasip bir miktar indirilir. İndirilen miktar hiçbir halde navlunun yarısını geçmez.

2. HİÇ YÜK VERİLMEMESİ:

Madde 1043 - Taşıtan bekleme müddeti sonuna kadar hiç yük teslim etmemiş ise taşıyan mukaveleden doğan taahhütlerine bağlı kalmıyacağı gibi taşıtan 1040 ve 1042 nci maddeler gereğince mukaveleden caymış olsaydı hangi taleplerde bulunabilecek idiyse bunları da taşıtana karşı ileri sürebilir.

3. MÜŞTEREK HÜKÜMLER:

Madde 1044 - Taşıyanın başka mal yüklemekle aldığı navlun, pişmanlık navlunundan indirilemez. 1042 nci maddenin ikinci fıkrası hükmü mahfuzdur.

Taşıyanın pişmanlık navlununa hak kazanması mukavelede gösterilen yolculuğun yapılmasına bağlı değildir.

Pişmanlık navlunu taşıyanın sürastarya ücreti ve 1069 uncu maddede yazılı diğer alacakları istemesine mani olmaz.

4. GEMİNİN BİR CÜZ'Ü VEYA MUAYYEN BİR YERİNİN TAHSİSİ HALİNDE:

Madde 1045 - Geminin bir cüz'ü veya muayyen bir yeri taşıtana tahsis edilmişse 1030-1044 üncü maddeler hükümleri aşağıdaki değişikliklerle tatbik olunur:

1. Taşıyan, sözü geçen maddelere göre navlunun ancak bir kısmını alabileceği hallerde pişmanlık navlunu olarak tam navlun alır; meğer ki, taşıtanların hepsi mukaveleden caymış veya malları teslim etmemiş olsunlar. Bununla beraber tam navlundan, teslim olunmıyan yükün yerine taşıtanın yüklediği diğer malların navlunu indirilir;

2. 1040 ve 1041 inci maddelerdeki hallerde boşaltma, yolculuğun gecikmesine veya aktarmaya sebep olabilecek ise, taşıtan, malın boşaltılmasını istiyemez; meğer ki; bütün taşıtanlar muvafakat etmiş olsunlar. Bundan başka, taşıtan, boşaltmadan doğan masraflarla zarar ve ziyanı tazmin etmekle mükelleftir.

Taşıtanların hepsi cayma haklarını kullanırsa 1040 ve 1041 inci maddeler olduğu gibi tatbik olunur.

VIII- KIRKAMBAR MUKAVELESİNİN HUSUSİYETLERİ:

1. YÜKLEME ANI:

Madde 1046 - Kırkambar mukavelesinde taşıtan, kaptanın daveti üzerine, gecikmeden eşyayı yüklemeye mecburdur.

Taşıtan gecikirse taşıyan, malların teslimini beklemekle mükellef değildir. Yolculuk, mallar tesellüm edilmeden başlamış olsa bile, taşıtan tam navlun ödemekle mükelleftir. Şu kadar ki; taşıyanın teslim edilmiş olmıyan mal yerine yüklediği eşyanın navlunu indirilir.

Taşıyanın, geciken taşıtandan, navlun istiyebilmesi için bunu yola çıkmadan önce taşıtana bildirmesi gerekir; bildirmezse hakkını kaybeder. Taşıyanın ihbarı hakkında 1034 üncü madde hükmü tatbik olunur.

2. TAŞITANIN MUKAVELEDEN CAYMASI:

Madde 1047 - Taşıtan, yüklemeden sonra tam navlunu ve taşıyanın 1069 uncu madde gereğince haiz olduğu diğer bütün alacakları ödemek ve 1070 inci maddede yazılı alacakları da tediye veya temin etmek şartiyle yalnız 1045 inci maddenin ikinci bendinin birinci fıkrası hükmüne göre mukaveleden cayarak yükün gemiden çıkarılmasını istiyebilir. Bu takdirde 1041 inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü de tatbik olunur.

3. HAREKET GÜCÜNÜN MAHKEMECE TAYİNİ:

Madde 1048 - Taşıyan; kırkambar mukaveleleri yaparak denizde taşımak üzere eşya kabul edeceğini ilan etmiş olup da hareket anını tesbit etmemişse yükleme limanındaki mahkeme; taşıtanın müracaatı üzerine, taşıyanı veya acentesini yahut kaptanı dinledikten sonra daha ziyade gecikmesi caiz olmıyan hareket gününü halin icabına göre tayin eder.

Mahkeme kararı katidir.

IX - VESİKALARI VERME MÜKELLEFİYETİ:

Madde 1049 - Her türlü navlun mukavelelerinde taşıtan, eşyanın teslimi için gerekli müddet içinde malın taşınması için lüzumlu vesikaların hepsini kaptana vermeye mecburdur.

Bu vesikalardaki bütün yolsuzluklardan ve hususiyle bunların hakikata uymımayan beyanları ihtiva etmelerinden ileri gelen zararlardan taşıtan ve yükleten taşıyana ve yükle ilgili diğer kimselere karşı 1023 üncü madde gereğince mesuldür.

B - BOŞALTMA:

I - BOŞALTMA YERİ:

Madde 1050 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1168)- Kaptan yükü boşaltmak için gemiyi yükü teslim alacak olan kimsenin (Gönderilen) ve bunlar birden fazla ise, hepsinin gösterecekleri yere demirler.

Yer zamanında gösterilmemiş veya bütün gönderilenler yer göstermekte birleşmemiş bulunur veyahut suyun derinliği, geminin selameti, mahalli nizamlar veya tesisler verilen talimata göre hareket etmeye mani olursa kaptan, mutat boşaltma yerine demirler.

II - BOŞALTMANIN MASRAFLARI:

Madde 1051 - Mukavele, boşaltma limanı nizamları ve bunlar yoksa mahalli teamüller ile aksi tayin edilmiş olmadıkça eşyanın gemiden çıkarılması masrafı taşıyana, geri kalan boşaltma masrafları da gönderilene aittir.

III - BOŞALTMA MÜDDETİ:

1. UMUMİ OLARAK:

Madde 1052 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1169; 1170; 1171)- Geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kaptan, boşaltmaya hazır olunca bunu gönderilene bildirir. Kaptan gönderileni tanımıyorsa boşaltmaya hazır olduğunu mahallin adetine göre ilan eder.

Boşaltma müddeti, ihbarın ertesi gününden itibaren işlemeye başlar, Kararlaştırılmışsa taşıyan, yükün tesellümü için boşaltma müddetinden fazla beklemeye mecburdur (Sürastarya müddeti).

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça boşaltma müddeti için ayrı bir para istenemez. Fakat sürastarya müddeti için taşıyana sürastarya ücreti verilir.

Sürastarya ücretinin miktarı hakkında 1035 inci madde hükmü tatbik olunur.

2. MÜDDETİN DEVAMI:

Madde 1053 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1170) - Boşaltma müddeti mukavele ile tesbit edilmemiş ise boşaltma limanının nizamlarına ve yoksa oradaki teamüle göre tayin olunur; böyle bir teamül de yoksa boşaltma müddeti halin icaplarına uygun olan müddettir.

Mukavelede sürastaryadan veya sadece sürastarya ücretinden bahsedilip de sürastarya müddeti tayin edilmemiş ise bu müddet boşaltma müddetinin yarısından ibarettir.

3. SÜRASTARYA MÜDDETİNİN BAŞLANGICI:

Madde 1054 - Boşaltmanın ne kadar süreceği veya hangi gün biteceği mukavele ile tayin edilmiş ise sürastarya müddeti boşaltma müddetinin bitmesiyle başlar.

Mukavelede böyle bir hüküm yoksa taşıyan, boşaltma müddetinin bitmiş olduğunu gönderilene bildirmedikçe sürastarya müddeti işlemeye başlamaz. Taşıyan, boşaltma müddeti içinde bile hangi gün bu müddeti bitmiş sayacağını gönderilene bildirebilir; bildirmiş ise boşaltma müddetinin bitmesi ve sürastaryanın başlaması için taşıyanın yeni bir ihbarına lüzum yoktur.

Taşıyanın, ikinci fıkrada yazılı beyanları hakkında 1034 üncü madde hükmü tatbik olunur.

4. BEKLEME MÜDDETİNİN HESABI:

Madde 1055 - Boşaltma müddetinde günler iş günü olarak, sürastarya müddetinde ise aralıksız hesap olunur.

Gönderilenin faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiden karaya çıkarılması mümkün olmıyan günler dahi boşaltma ve sürastarya müddetlerinin hesabında nazara alınır.

Taşıyanın faaliyet sahasında tahakkuk eden tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiden çıkarılması mümkün olmıyan günler ise bu müddetin hesabında nazara alınmaz; sürastarya müddeti içinde olsa bile bu günler için sürastarya ücreti istenemez.

Fırtına, buz istilası veya seferberlik gibi, her iki tarafın faaliyet sahasını ilgilendiren tesadüfi sebepler dolayısiyle yükün gemiden çıkarılması ve karaya götürülmesi mümkün olmıyan günler bekleme müddetine ilave olunur. Şu kadar ki; boşaltma müddeti içinde olsa bile gönderilen bu günler için taşıyana sürastarya ücreti ödemekle mükelleftir.

Boşaltma müddeti 1053 üncü madde gereğince mahalli nizam veya teamüle göre tayin olunacaksa yukarki fıkralar, ancak bu nizam ve teamüllere aykırı olmadıkça tatbik olunurlar.

5. BEKLEME MECBURİYETİ OLMAYAN HAL:

Madde 1056 - Taşıyan, boşaltmanın behemahal muayyen bir güne kadar bitmesini şart koşmuş ise bu takdirde yukarki maddenin üçüncü fıkrası gereğince fazla beklemeye mecbur değildir.

IV - YÜKÜN TEVDİİ:

Madde 1057 - Gönderilen, malı almaya hazır olduğunu bildirip de riayet etmeye mecbur olduğu müddeti geçirerek yükü teslim almakta gecikirse, kaptan, gönderilene haber verdikten sonra malı bir umumi ambara veya emniyetli her hangi bir yere tevdi edebilir.

Gönderilen, malı teslim almaktan imtina eder yahut 1052 nci maddede yazılı ihbar veya ilan üzerine malı teslim almaya hazır olup olmadığını bildirmez veyahut da bulunamazsa kaptan, birinci fıkrada gösterilen tarzda hareket etmek ve aynı zamanda taşıtana haber vermekle mükelleftir.

Kaptanın kusuru olmaksızın gönderilenin gecikmesi veya tevdi muamelesi yüzünden boşaltma müddeti geçmiş ise, taşıyan, sürastarya ücreti istiyebilir. Bugünler sürastarya müddeti mahiyetinde olmadıkça taşıyanın uğradığı daha büyük bir zararın tazminini istemek hakkı mahfuzdur.

V - GEMİNİN BİR CÜZ'Ü VEYA MUAYYEN BİR YERİNİN TAHSİSİ:

Madde 1058 - Geminin bir cüz'ünün veya muayyen bir yerinin taşıtana tahsis edilmiş olması halinde de 1052 - 1057 nci maddeler hükümleri tatbik olunur.

VI - KIRKAMBAR MUKAVELESİ:

1. BOŞALTMA İŞLERİ:

Madde 1059 - Kırkambar mukavelesinde gönderilen, kaptanın daveti üzerine gecikmeden malları teslim almaya mecburdur. Kaptan, gönderileni tanımıyorsa davet, mahalli adet üzere ilan suretiyle yapılır.

Kaptanın, yükü tevdi etmek salahiyet ve mecburiyeti hakkında 1057 nci madde hükmü tatbik olunur. Bu maddeye göre taşıtana yapılması icabeden ihbar mahalli adet üzere ilan suretiyle olur.

Gönderilenin gecikmesi veya tevdi muamelesi yüzünden boşaltma müddeti geçmiş olursa taşıyan sürastarya ücreti istiyebilir; daha fazla tazminat istemek hakkı mahfuzdur.

2. TAŞITANIN ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARLA YAPTIĞI KIRKAMBAR MUKAVELELERİ:

Madde 1060 - Geminin tamamı veya bir cüz'ü yahut muayyen bir yeri taşıtana tahsis edilmiş olup da taşıtan üçüncü şahıslarla kırkambar mukaveleleri yapmış bulunursa asıl taşıyanın hak ve vazifeleri 1052 - 1057 nci maddeler hükümlerine tabidir.

ÜÇÜNCÜ AYIRIM : TAŞIYANIN MESULİYETİ VE HAKLARI

A - TAŞIYANIN MESULİYETİ:

I - UMUMİ OLARAK:

1. İHTİMAM DERECESİ:

MADDE 1061 - Taşıyan, malların yükletilmesi, istifi, taşınması, elden geçirilmesi ve boşaltmasında tedbirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamını göstermekle mükelleftir. Teslim alındıkları andan teslim edildikleri ana kadar geçen müddet içinde malların zıyaı veya hasarı yüzünden doğacak zararlardan taşıyan mesuldür; meğer ki, zıya veya hasar, tedbirli bir taşıyanın dikkat ve ihtimamı ile dahi önüne geçilemiyecek sebeplerden ileri gelmiş olsun.

2. ADAMLARININ KUSURLARINDAN DOLAYI:

Madde 1062 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1180)- Taşıyan, kendi adamlarının ve gemi adamlarının kusurlarından, kendi kusuru gibi mesuldür.

Zarar geminin sevkine veya başkaca teknik idaresine ait bir hareketin veya yangının neticesi olduğu takdirde taşıyan yalnız kendi kusurundan mesuldür. Daha ziyade yükün menfaati icabı olarak alınan tedbirler geminin teknik idaresine dahil sayılmaz.

Tereddüt halinde zararın teknik idarenin neticesi olmadığı kabul edilir.

II- TAŞIYANIN MESUL OLMAMASI:

1. HALLER:

Madde 1063 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1182)- Taşıyan aşağıdaki sebeplerden ileri gelen zararlardan mesul değildir:

1. Denizin veya gemi işlemesine elverişli diğer suların tehlike va kazalarından;

2. Harb hadiselerinden, karışıklık ve ayaklanmalardan, amme düşmanlarının hareketlerinden, salahiyetli makamın emirlerinden veya karantina tahditlerinden;

3. Mahkemelerin elkoyma kararlarından;

4. Grev, lokavt veya diğer çalışma manilerinden;

5. Yükletenin veya yükün sahibiyle acentasının veya mümessilinin hareket veya ihmallerinden;

6. Denizde can ve mal kurtarmadan veya kurtarma teşebbüsünden;

7. Hacım veya tartı itibariyle kendiliğinden eksilmeden veya malın gizli ayıplarından yahut malın kendine has tabii cins ve mahiyetinden.

Zararın halin icaplarına göre birinci fıkrada yazılı tehlikelerin biri sebebiyle vukuu mümkün ise zararın bu tehlikeden ileri geldiği farz olunur; şu kadar ki, aksi ispat olunabilir.

Tehlikenin meydana gelmesine taşıyanın mesul olduğu bir hadisenin sebep olduğu ispat olunursa taşıyan mesuliyetten kurtulamaz.

2. KONİŞMENTODA YANLIŞ BEYANLAR:

Madde 1064 - Taşıtan veya yükleten, malın cins veya kıymetinin konişmentoda yanlış gösterilmesine bilerek sebep olmuşsa, taşıyan, her türlü mesuliyetten kurtulur.

Donatanın taşıtan veya yükletenle anlaşarak konişmentoya hakikata aykırı kayıtlar koymuş olması yüzünden gelecek mesuliyetlerden dolayı taşıtan veya yükletene rücu hakkı bulunduğunu derpiş eden bütün anlaşmalar hükümsüzdür.

III- MUAYENE:

1. İSTEME SALAHİYETİ:

Madde 1065 - Gönderilen malları teslim almadan, kaptan veya gönderilen malların hal ve vaziyetini, ölçü, sayı ve tartısını tesbit ettirmek maksadiyle onları mahkemeye veya salahiyetli diğer makamlara yahut bu husus için resmen tayin olunmuş eksperlere muayene ettirebilir. Mümkün oldukça diğer taraf da hazır bulundurulur.

2. İHBAR KÜLFETİ:

Madde 1066 - Malların uğramış olduğu zıyaı veya hasarın, en geç navlun mukavelesi gereğince bunları teslim almaya salahiyetli olan kimseye teslimi sırasında taşıyana veya boşaltma limanındaki temsilcisine yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, ihbarnamenin mezkur tarihten itibaren üç gün içinde gönderilmesi kafidir. İhbarnamede zıya veya hasarın umumi olarak gösterilmesi lazımdır.

Malların hal ve vaziyeti yahut ölçü, sayı veya tartısı en geç birinci fıkranın birinci cümlesinde yazılı anda her iki tarafın iştirakiyle mahkeme veya salahiyetli makam yahut bu husus için resmen tayin edilmiş eksperler tarafından tesbit edilmişse ihbara lüzum kalmaz.

Malların zıya veya hasarı ne ihbar edilmiş ve ne de tesbit ettirilmiş olursa, taşıyanın malları konişmentoda yazılı olan halde teslim ettiği ve şayet mallarda bir zıya veya hasar sabit olursa, bu zararın taşıyanın mesul olmıyacağı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki; bu karinelerin aksi ispat olunabilir.

3. DAVA HAKKININ DÜŞMESİ:

Madde 1067 - Malların tesliminden (Madde 1066, fıkra 1, cümle 1) veya teslim edilmiş olmaları icabeden tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye müracaat edilmediği takdirde, taşıyan aleyhine malların zıya veya hasarından dolayı her türlü mesuliyet davası hakkı düşer.

4. MUAYENE MASRAFI:

Madde 1068 - Muayene masraflarını müracaatta bulunan çeker.

Gönderilen muayene için müracaatta bulunup da taşıyanın tazminat vermesi lazımgelen bir zıya veya hasar tesbit olunursa muayene masrafları taşıyana düşer.

B - TAŞIYANIN HAKLARI:

I - NAVLUN HAKKI:

1. ÖDEME MÜKELLEFİYETİNİN DOĞUMU:

Madde 1069 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1203)- Gönderilen; malı teslim almakla navlun ve navlun teferruatından olan bütün masrafları ve sürastarya ücretini, teslim almanın dayandığı mukavele veya konişmento hükümlerine göre ödemeye, kendi hesabına Gümrük Resmi ödenmiş ve başka masraflar yapılmış ise bunları da vermeye ve kendine düşen diğer bütün borçları ifaya mecbur kalır.

Taşıyan navlunun ödenmesi ve gönderilene düşen diğer borçların yerine getirilmesi karşılığında malı teslime mecburdur.

2. YÜKÜ TESLİMDEN İMTİNA HAKKI:

Madde 1070 - Taşıyan; müşterek avarya, kurtarma ve yardım masrafları ve deniz ödüncü yüzünden malı takyid eden alacaklarına mukabil bu alacakların tutarı olan parayı yahut o değerde teminatı elde etmedikçe malı teslime mecbur tutulamaz.

Deniz ödüncü donatan hesabına alınmış ise, taşıyanın teslimden önce malı deniz ödüncü kaydından kurtarmak mükellefiyeti malın teslimine engel olamaz.

3. MALI NAVLUN YERİNE KABUL:

Madde 1071 - Taşıyan, bozulmuş veya hasarlanmış olsun olmasın yükü navlun yerine kabule mecbur değildir.

Akan şeylerle dolu kablar yolculuk sırasında tamamen veya yarıdan fazla boşalmışsa bunlar, taşıyana 1069 uncu madde hükmü gereğince ödenecek navlun ve diğer alacakları yerine bırakabilir.

Taşıyanın akmadan mesul olmıyacağı veya (Akma frankodur) şartı bu hakkı ortadan kaldırmaz; şu kadar ki, kablar gönderilenin eline geçmekle bu hak düşer.

Navlun toptan kararlaştırılmış olur ve kabların yalnız bazıları tamamen yahut yarısından fazla boşalmış bulunursa akan kablar, taşıyana navlun ve diğer alacaklarının bununla mütenasip olan kısmına karşılık olarak bırakılabilir.

4. NAVLUN TUTARI:

A - ZIYAA UĞRIYAN MALLAR:

Madde 1072 - Aksine mukavele olmadıkça her hangi bir kaza neticesinde zıyaa uğrayan yük için navlun ödenmez ve peşin ödenmiş ise geri alınır.

Geminin tamamı veya bir cüzü yahut muayyen bir yerinin taşıtana tahsis edilmiş olması halinde de aynı hüküm tatbik olunur. Böyle bir halde navlun toptan kararlaştırılmış ise mallardan bir kısmının zıyaı navlunun o nispette indirilmesine hak verir.

Tabiatı itibariyle bilhassa içinden bozulma, kendiliğinden eksiltme ve mutat akma ve sızma yüzünden zıyaa uğrayan mallar ile yolda ölen hayvanlar için, teslim edilmemeleri halinde bile navlun ödenir.

Müşterek avarya dolayısiyle feda edilmiş olan yük için ödenecek navlun tazminatı hakkında müşterek avarya hükümleri tatbik olunur.

B - KARARLAŞTIRILMAMIŞ NAVLUN:

Madde 1073 - Taşınmak üzere teslim alınan mallar için navlun miktarı kararlaştırılmamışsa yükleme zamanı ve yerinde mutat olan navlun ödenir.

Taşınmak üzere teslim alınan mal kararlaştırılmış olandan fazla ise fazlası için dahi mukavelede tayin olunan nispete göre navlun ödenir.

C - HESAP TARZI:

Madde 1074 - Navlun, malın ölçüsü, tartısı veya sayısı üzerine şart edilmiş ise, tereddüt halinde, navlun miktarı gönderilene teslim edilen malın ölçü, tartı veya sayısına göre tayin olunur.

5. NAVLUN VE TEFERRUATI DIŞINDA KALAN PRİM VE MASRAFLAR:

Madde 1075 - Ayrıca kararlaştırılmış olmadıkça navlun dışında kapo, prim bahşiş ve saire namiyle hiçbir şey istenemez.

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, gemiciliğin adi ve fevkalade masrafları ve hususiyle kılavuz, liman, fener, romörkaj, karantina, buz kırdırma ve bunlara benziyen hususlara mütaallik resim ve ücretler zikri geçen masrafları doğuran tedbirleri almakla navlun mukavelesi hükümlerine göre mükellef olmasa bile, yalnız taşıyana düşer.

Müşterek avarya halleriyle yükün muhafazası, emniyet altına alınması ve kurtarılması için yapılan masraflar hakkında ikinci fıkra hükmü tatbik olunmaz.

6. MÜDDET ÜZERİNE NAVLUN:

Madde 1076 - Müddet üzerine kararlaştırılmış olan navlun, mukavelede aksine şart bulunmadıkça, kaptanın yükü almaya hazır olduğunu haber verdiği günü takibeden günden itibaren işlemiye başlar. Safra ile yolculukta ise, yolculuğa hazır olduğunu haber verdiği günü takibeden günden ve bu haber yolculuğun başlamasından bir gün evveline kadar verilmemişse geminin yola çıktığı günden itibaren işlemiye başlar.

Sürastarya kararlaştırılmışsa müddet üzerine şart edilmiş navlun, bütün hallerde ancak yolculuğun başladığı günden itibaren işlemiye başlar.

Müddet üzerine navlun boşaltmanın tamamlandığı günden sonra işlemez.

Taşıyanın kusuru olmaksızın yolculuk gecikir veya kesilirse müddet üzerine navlun 1092 ve 1093 üncü maddelerin hükümleri mahfuz kalmak üzere araya giren günler için dahi ödenir.

II- REHİN HAKKI:

1. UMUMİ OLARAK:

Madde 1077 - Taşıyan, 1069 uncu maddede yazılı alacaklarından dolayı yük üzerinde rehin hakkını haizdir.

Rehin hakkı, yük alıkonduğu veya tevdi edildiği yerde bulunduğu müddetçe bakidir; teslimden sonra dahi, otuz gün içinde mahkemeye müracaat olunmak ve mal henüz gönderilenin zilyedliğinde bulunmak şartiyle devam eder.

İcra ve İflas Kanununun 145 ve mütaakıp maddeleri gereğince borçluya yapılması lazım gelen ihbar ve tebliğler gönderilene yapılır. Gönderilen bulunmaz veya yükü teslim almaktan imtina ederse ihbar ve tebliğlerin taşıtana yapılması lazımdır.

2. TEVDİ VE TEMİNAT:

Madde 1078 - Taşıyanın alacakları hakkında ihtilaf çıkarsa, münazaalı para, mahkemece tayin edilecek yere yatırılır yatırılmaz taşıyan malları teslim etmeye mecburdur.

Taşıyan, malların tesliminden sonra kafi teminat göstererek yatırılmış olan parayı alabilir.

III- RÜCU HAKKI:

1. MALLARIN TESLİMİ HALİNDE:

Madde 1079 - Malları teslim etmiş olan taşıyan, gönderilene karşı haiz olduğu alacakların (Madde 1069) ödenmesini taşıtandan istiyemez. Ancak taşıtanın, taşıyanın zararına olarak, haksız mal iktisabında bulunduğu nispette rücu caizdir.

2. REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ HALİ:

Madde 1080 - Taşıyan malları teslim etmeyip de rehni paraya çevirmek hakkının kullanmış ve fakat satış neticesinde alacağını tamamen elde edememişse, kendisiyle taşıtan arasında yapılan navlun mukavelesinden doğan alacaklarını elde edemediği nispette taşıtana rücu edebilir.

3. GÖNDERİLENİN MALLARI TESLİM ALMAMASI HALİNDE:

Madde 1081 - Gönderilen malı teslim almazsa taşıtan, navlun mukavelesi gereğince navlunu ve diğer alacakları taşıyana ödemekle mükelleftir.

Yükün taşıtan tarafından teslim alınmasında 1050- 1078 ve 1112 - 1115 inci maddeler hükümleri gönderilen yerine taşıtan geçmek suretiyle tatbik olunur. Böyle bir halde taşıyan hususiyle alacakları için yük üzerinde 1077 ve 1078 inci maddeler hükümlerine göre rehin hakkını ve 1070 inci maddede yazılı malı teslimden kaçınma hakkını haizdir.

DÖRDÜNCÜ AYIRIM : YOLCULUĞUN BAŞLAMASINA VEYA DEVAMINA ENGEL OLAN SEBEPLER

A - BASİT YOLCULUK:

I - YOLCULUK BAŞLAMADAN ÖNCEKİ HADİSELER:

1. MUKAVELENİN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ:

Madde 1082 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1214; 1215)- Yolculuk başlamadan önce umulmıyan bir hal yüzünden:

1. Gemi zayi olur, hususiyle batar yahut 818 inci madde gereğince mahkumiyet kararı verilir ve "tamire değmez" halinde de gemi geciktirilmeksizin açık artırma ile satılır veya deniz haydutlarının eline geçer yahut düşman malı diye yakalanır veya alıkonup ganimet olduğuna hüküm verilirse;

2. Eşya taşıma mukavelesinde yalnız cins veya nevi ile değil de muayyen ve müşahhas olarak gösterilmiş olan mallar zayi olursa;

3. Eşya taşıma mukavelesinde muayyen ve müşahhas olarak gösterilmemiş mallar gemiye konulduktan veya gemiye yükletilmek üzere yükleme yerinde kaptan tarafından teslim alındıktan sonra zayi olursa; taraflar biri diğerine tazminat vermekle mükellef olmaksızın eşya taşıma mukavelesi hükümden düşer.

Birinci fıkranın üçüncü bendindeki halde mallar 1039 uncu maddenin ikinci fıkrasında yazılı bekleme müddeti içinde zayi olursa, taşıtan 1022 nci maddeye dayanarak zayi olanlar yerine başka mal teslimine hazır olduğunu gecikmeksizin bildirdiği ve yine aynı müddet içinde teslime başladığı takdirde, mukavele hükümden düşmez. Taşıtan bu malların yüklenmesini en kısa bir zamanda bitirmeye, bu yükletmenin fazla masraflarını üzerine almaya ve yükleme yüzünden bekleme müddeti uzarsa taşıyanın bu yüzden uğradığı zararı tazmine mecburdur.

2. MUKAVELEDEN CAYMA HAKKI:

Madde 1083 (ayrıca bkz. Yeni Madde 1225; 1226)- Aşağıdaki hallerde taraflardan her biri, tazminat vermekle mükellef olmaksızın, mukaveleden cayabilir:

1. Yolculuk başlamadan önce; gemiye ambargo konması yahut devlet veya yabancı devlet hizmeti için el konması, varma yeri memleketi ile ticaretin menedilmesi, yükleme veya varma limanının abluka altına alınması, eşya taşıma mukavelesi gereğince taşınacak olan malların yükleme limanından ihracının veya varma limanına ithalinin menedilmesi, diğer bir amme tasarrufu ile geminin yola çıkmasının veya yolculuğun yapılmasının yahut eşya taşıma mukavelesi gereğince teslim edilecek olan malların yollanmasının men olunması. Bütün bu hallerde amme tasarrufundan çıkan engel, ancak mevcut ihtimallere göre az zamanda ortadan kalkmıyacağı anlaşıldığı takdirde mukaveleden cayma hakkını verir.

2. Yolculuk başlamadan önce bir harb çıktığı için geminin veya eşya taşıma mukavelesi gereğince gemi ile taşınacak olan malların yahut her ikisinin artık serbest sayılmaması ve zabıt ve müsaadere tehlikesine maruz kalması.

Bu hükümler 1022 nci madde ile taşıtana verilmiş olan salahiyetin kullanılmasına mani olmaz.

II - YOLCULUK BAŞLADIKTAN SONRAKİ HADİSELER:

1. MUKAVELENİN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ:

A - GEMİNİN ZIYAA UĞRAMASI:

Madde 1084 - Gemi, yolculuk başladıktan sonra umulmıyan bir hal yüzünden 1082 nci maddenin birinci fıkrasının birinci bendinde yazılı surette zayi olursa eşya taşıma mukavelesi hükümden düşer. Bununla beraber mallar emniyet altına alınmış veya kurtarılmış olduğu nispette taşıtan aşılan mesafenin bütün yolculuğa olan nispetine göre mesafe navlunu öder.

Ödenecek mesafe navlunu, kurtarılmış olan mal değerini aşamaz.

B - MESAFE NAVLUNU HESABI:

Madde 1085 - Mesafe navlununun hesaplanmasında yalnız aşılmış mesafe ile kalan mesafe arasındaki nispet değil, aynı zamanda, vasati olarak, masraflar, zaman, rizikolar ve zahmetler itibariyle yolculuğun aşılan kısmı ile kalan kısmı arasındaki nispet dahi göz önünde tutulur.

C - KAPTANIN VAZİFELERİ:

Madde 1086 - Eşya taşıma mukavelesinin hükümden düşmesi, kaptanın, geminin zıyaından sonra da yükle ilgili olanların gıyabında 995 - 997 nci maddeler gereğince onların menfaatini korumak hususundaki vazifesini değiştirmez. Bu itibarla kaptan, acil hallerde önceden danışmaya dahi lüzum kalmaksızın halin icaplarına göre ya yükü ilgililerin hesabına başka bir gemi ile varma limanına taşımaya veyahut da yükün depo edilmesini veya satılmasını temin etmeye ve yükün taşıtılması veya depo edilmesi halinde de, gerek bunun ve gerekse yükün bakımı için lazım olan paraları elde etmek maksadiyle yükün bir kısmını satmaya veya taşıtılması halinde yükü tamamen veya kısmen deniz ödüncüne karşı rehnetmeye salahiyetli ve mecburdur.

Mesafe navlunu ile taşıyanın 1069 uncu madde gereğince istiyebileceği diğer alacakları ve yükü takyideden müşterek avarya gareme payları; kurtarma ve yardım masrafları ve deniz ödüncü paraları ödenmedikçe veya temin edilmedikçe kaptan yükü elden çıkarmaya veya taşıtmak üzere başka bir gemiye teslim etmeye mecbur değildir.

Birinci fıkraya göre kaptana düşen vazifelerin yapılmamasından doğacak zararlardan donatan dahi navlun ile ve gemiden bir şey kurtarılmış oldukça gemi ile mesuldür.

D - YÜKÜN ZIYAA UĞRAMASI:

Madde 1087 - Yolculuk başladıktan sonra mallar umulmıyan bir hal yüzünden zayi olursa eşya taşıma mukavelesi iki taraftan biri ötekine tazminat vermeye mecbur olmaksızın hükümden düşer; hususiyle 1072 nci maddenin 3 ve 4 üncü fıkralarına göre aksine hüküm bulunmadıkça navlunun tamamen veya kısmen ödenmesi lazım gelmez.

2. MUKAVELEDEN CAYMA HAKKI:

MADDE 1088 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1226)- Yolculuk başladıktan sonra 1083 üncü maddede yazılı umulmıyan hallerde biri çıkarsa taraflardan her biri tazminat vermekle mükellef olmaksızın mukaveleden cayabilir.

Ancak 1083 üncü maddenin birinci fıkrasının birinci bendinde yazılı umulmıyan hallerden biri çıktığı takdirde cayma hakkını kullanmak için, gemi bir Avrupa limanında bulunuyorsa üç ay, Avrupa dışı bir limanda bulunuyorsa beş ay müddetle maniin kalkmasını beklenmesi lazımdır.

Kaptan manii bir limanda bulunduğu sırada öğrenirse bu müddet haber aldığı günden; aksi takdirde kendisine haber verildikten sonra gemi ile bir limana vasıl olduğu günden itibaren hesap olunur.

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça gemi, caymanın bildirildiği sırada bulunduğu limanda boşaltılır.

Taşıtan, yolculuğun aşılan kısmı için 1084 ve 1085 inci maddeler gereğince mesafe navlunu ödemekle mükelleftir.

Manii dolayısiyle gemi kalktığı limana veya başka bir limana dönerse mesafe navlunu, geminin varma limanına en yakın olmak üzere ulaştığı noktanın esas tutulması suretiyle tesbit olunan mesafe üzerinden hesap edilir.

Kaptan; yukarda yazılı hallerde de eşya taşıma mukavelesinden cayma haberi verilmeden önce olduğu gibi verildikten sonra da 995, 996, 997 ve 1086 ncı maddeler gereğince yükle ilgili olanların menfaatini korumakla mükelleftir.

III- HUSUSİ HALLER:

1. GEMİNİN LİMANDA KALMA ZARURETİ:

Madde 1089 - Gemi yükü aldıktan sonra yolculuğa başlamadan önce yükleme limanında yahut yolculuğa başladıktan sonra bir ara veya barınma limanında 1083 üncü maddede yazılı hadiselerden biri dolayısiyle kalmaya mecbur olursa, kalma masrafları müşterek avarya şartları bulunmasa bile yakında mukaveleden cayma ihbarının yapılacağına veya mukavelenin tamamen ifa olunacağına bakılmaksızın gemi navlun ve yük arasında müşterek avarya esaslarına göre paylaşılır. 1190 ıncı maddenin 1, 2, 3 ve 5 inci bentlerinde yazılı bütün masraflar kalma masraflarından sayılırsa da giriş ve çıkış masrafları, ancak manii dolayısiyle bir barınma limanına sığınılmış olduğu takdirde kalma masraflarından sayılır.

2. YÜKÜN YALNIZ BİR KISMINA MÜTAALLİK HADİSELER:

Madde 1090 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1215; 1217; 1219- Yükün tamamı hakkında gerçekleşmesi halinde 1082 ve 1083 üncü maddeler uyarınca akdi hükümsüz kılacak veya akitten cayma salahiyetini verecek olan sebeplerden birisi, yükten bir kısmı hakkında gerçekleştiği takdirde taşıtan, taşıyana durumunu güçleştirmemek şartiyle kararlaştırılanların yerine başka eşya yüklemekte yahut kararlaştırılmış bulunan navlunun yarısından ibaret olan pişmanlık navlununu ve taşıyanın caymadan doğan diğer alacaklarını (1040 ıncı madde) ödeyerek mukaveleden caymakta serbesttir. Taşıtan bu hakları kullanırken riayet etmesi icabeden müddetle bağlı değildir; bununla beraber bu iki haktan hangisini kullanmak istediğini gecikmeksizin bildirmek ve başka mal yüklemek şıkkını seçtiği takdirde; yüklemeyi en kısa bir zamanda bitirmek, bu yüklemenin fazla masraflarını da üzerine almak ve bekleme müddeti bu sebepten uzarsa, taşıyanın bu yüzden uğrayacağı zararları da tazmin etmek mecburiyetindedir.

Bu iki haktan hiçbirini kullanmazsa, yükün umulmıyan hal yüzünden kazaya uğramış olan kısmı için de tam navlun ödemeye mecburdur. Harb, İthalat veya ihracaat yasağı yahut diğer bir amme tasarrufu yüzünden yükün artık serbest sayılmıyan kısmını her halde gemiden çıkarıp geri almaya mecburdur.

Umulmıyan hal yolculuk başladıktan sonra baş gösterirse taşıtan, yükün bu yüzden kazaya uğrıyan kısmı için kaptan yükün mezkur kısmını varma limanından başka bir limanda boşaltmak zaruretinde kalıp da yolculuğa gecikerek veya gecikmeksizin devam etse dahi, tam navlunu ödemekle mükelleftir.

1072 nci madde hükmü mahfuzdur.

3. GEMİNİN ROTADAN AYRILMASI:

Madde 1091 - Kaptanın denizde can veya mal kurtarmak maksadiyle veyahut başka haklı bir sebeple rotadan ayrılması tarafların hak ve mükellefiyetleri üzerine tesir icra etmez ve hususiyle taşıyan bu yüzden doğacak zararlardan mesul olmaz.

Medeni Kanunun ikinci maddesi hükmü mahfuzdur.

4. DİĞER GECİKME SEBEPLERİ:

Madde 1092 - Bu kanunun 1083 - 1090 ıncı maddelerinde yazılı haller dışında, yolculuğun başlamadan önce veya başladıktan sonra tabii hadiseler veya umulmıyan diğer haller yüzünden gecikmesi tarafların hak ve mükellefiyetlerini değiştirmez; meğer ki, mukavelenin belli gayesi bu gecikme yüzünden kaybolmuş olsun. Bununla beraber umulmıyan bir hal yüzünden vaki olan ve mevcut ihtimallere göre uzunca bir zaman süreceği anlaşılan her gecikme sırasında taşıtan gemiye yükletilmiş olan malları riziko ve masrafı kendisine ait olmak üzere vakit ve zamaniyle yeniden yüklemek için teminat göstermek şartiyle boşaltmaya salahiyetlidir. Yeniden yüklemezse navlunun tamamını ödemeye mecbur kalır ve her halde sebep olduğu boşaltma yüzünden çıkan zararları tazmin eder.

Gecikme bir amme tasarrufundan ileri gelmiş ve navlun da 1076 ncı madde hükmü gereğince müddet üzerine kararlaştırılmış olursa amme tasarrufunun devam ettiği müddet için navlun ödemek lazım gelmez.

5. GEMİNİN YOLCULUK SIRASINDA TAMİRİ:

Madde 1093 - Yolculuk sırasında geminin tamiri lazım gelirse taşıtan, navlunun tamamını ve taşıyanın 1069 uncu madde hükmü gereğince istiyebileceği diğer alacaklarını ödemek ve 1070 inci maddede yazılı alacakları tediye veya temin etmek şartiyle geminin bulunduğu yerde yükü tamamen geri almakta veyahut da tamirin bitmesini beklemekte serbesttir. Bu son halde, navlun müddet üzerine kararlaştırılmış olduğu takdirde tamirin devam ettiği müddet için navlun ödemek lazım gelmez.

IV - MASRAFLAR:

Madde 1094 - Navlun mukavelesi, 1082 - 1088 inci maddeler gereğince kendiliğinden veya cayma neticesinde hükümden düşerse gemiden çıkarma masraflarını taşıyan; boşaltmanın diğer masraflarını taşıtan çeker. Bununla beraber umulmayan hal yalnız yüke taalluk ederse boşaltmanın bütün masrafları taşıtana düşer. 1090 ıncı maddedeki halde yükün yalnız bir kısmı boşaltılırsa hüküm aynıdır. Böyle bir halde boşaltma için bir limana uğramak icabederse taşıtan liman masraflarını da çeker.

B - MÜREKKEP YOLCULUK:

Madde 1095 - Geminin yükü almak üzere yükleme limanına safra ile yolculuk yapmak mecburiyetinde kalması halinde de 1082 - 1094 üncü maddeler tatbik olunur. Fakat böyle bir halde yolculuk ancak yükleme limanından hareketten sonra başlamış sayılır. Gemi yükleme limanına ulaştıktan sonra bu limandan yolculuğa başlanmadan önce olsa bile mukavele kendiliğinden veya cayma neticesinden hükümden düşerse taşıyan, yükleme limanına olan yolculuk için 1085 inci maddedeki esaslara göre hesaplanacak bir mesafe tazminatı alır.

Diğer mürekkep yolculuklarda 1082 - 1094 üncü maddeler ancak mukavelenin mahiyeti ve muhtevası mani olmadığı nispette tatbik olunur.

C - GEMİNİN TAMAMINA MÜTAALLİK OLMIYAN TAŞIMA MUKAVELELERİ:

Madde 1096 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1219; 1221; 1222; 1226)- Navlun mukavelesi geminin tamamına ait olmayıp da ancak geminin bir cüzü veya muayyen bir yerine veyahut da parça mallara dair olursa 1082 - 1095 inci maddeler hükümleri aşağıdaki farklarla tatbik olunur:

1. 1083 ve 1088 inci maddelerdeki hallerde taraflardan her biri, mani çıkar çıkmaz ne kadar süreceğine bakmaksızın mukaveleden cayma hakkını kullanabilir;

2. 1090 ıncı maddedeki halde taşıtan mukaveleden cayma hakkın kullanamaz;

3. 1092 nci maddedeki halde taşıtan muvakkaten boşaltmak hakkını ancak diğer taşıtanlar muvafakat ettikleri takdirde kullanabilir;

4. Taşıtan 1093 üncü maddedeki halde malları, ancak bunlar tamir sırasında zaten boşatılmış olduğu takdirde ve tam navlunu ile diğer alacakları ödemek şartiyle geri alabilir.

1045 ve 1047 nci maddeler hükümleri mahfuzdur.

BEŞİNCİ AYIRIM : KONİŞMENTO

A - NEVİLERİ VE TANZİMİ:

Madde 1097 - Yük gemiye alınır alınmaz taşıyan, yükün teslim alındığı sırada verilmiş olan muvakkat makbuz veya tesellüm konişmentosunun (Fıkra 5) iadesi mukabilinde yükletenin istediği kadar nüshada "Yükleme konişmentosu" tanzim eder.

Konişmentonun bütün nüshaları aynı metinde olması ve her birinde kaç nüsha tanzim edildiğinin gösterilmesi lazımdır.

Yükleten, talep üzerine, konişmentonun kendisi tarafından imzalanmış olan bir kopyasını taşıyana vermeye mecburdur.

Kaptan ve donatanın bu hususta salahiyetli her hangi bir temsilcisi de, taşıyanın hususi salahiyetine lüzum kalmaksızın konişmentoyu tanzim etmeye mezundur.

Yükletenin muvafakatiyle taşınmak üzere teslim alınan fakat henüz gemiye yükletilmemiş olan mallara dair de konişmento (Tesellüm konişmentosu) tanzim olunabilir. Tesellüm konişmentosuna malların ne zaman ve hangi gemiye yüklenmiş olduğuna dair şerh verildiği takdirde bu konişmento "Yükleme konişmentosu" hükmündedir.

B - MUHTEVASI:

I - UNSURLARI:

Madde 1098 - Konişmento aşağıda yazılı hususları ihtiva eder:

1. Taşıyanın ad ve soyadını veya ticaret unvanını;

2. Kaptanın ve soyadını;

3. Geminin adı ve tabiiyetini;

4. Yükletenin ad ve soyadını veya ticaret unvanını;

5. Gönderilenin ad ve soyadını veya ticaret unvanını;

6. Yükleme limanını;

7. Boşaltma limanını veya buna dair talimat alınacak yeri;

8. Gemiye yüklenen veya taşınmak üzere teslim alınan malların cinsi, ölçüsü sayı veya tartısı, markaları ve haricen belli olan hal ve mahiyetleri;

9. Navluna ait şartları;

10. Tanzim olunduğu yer ve günü;

11. Tanzim olunan nüshaların sayısını.

II - HUSUSİ HALLER:

1. TAŞIYANIN ADININ HİÇ GÖSTERİLMEMESİ VEYA YANLIŞ GÖSTERİLMESİ:

Madde 1099 - Kaptan veya donatanın diğer bir temsilcisi tarafından tanzim olunan bir konişmentoda taşıyanın adı gösterilmemiş olursa donatan, taşıyan sayılır. Taşıyanın adı yanlış bildirilmiş ise beyanın doğru olmamasından doğacak zarardan gönderilene karşı donatan mesuldür.

2. MALLARIN ÖLÇÜ, SAYI, TARTI VE MARKALARINA MÜTAALLİK ŞERHLER:

Madde 1100 - Malların ölçü, sayı veya tartısı, markalariyle haricen belli olan hal ve mahiyetleri konişmentoda yükletenin talebi üzerine, kendisinin yükleme başlangıcından önce yazılı olarak bildirmiş olduğu gibi gösterilir.

Bu hüküm aşağıda sayılı hallerde tatbik olunmaz:

1. Markalar, malların veya ambalajlı olmaları halinde kablarının yahut zarflarının üstüne basılmamış veyahut normal şartlar altında yolculuğun sonuna kadar okunaklı kalacak şekilde başka surette tesbit edilmemiş olduğu takdirde;

2. Yükletenin beyanlarının doğruluğunu kontrol etmeye imkan bulunmaması veya bu beyanların doğruluğundan yahut tamam olmasından şüphe edilmesi halinde.

İkinci fıkrada yazılı hallerden konişmentoya bu hususa dair bir şerh verilmek şartiyle yükletenin bildirdikleri olduğu gibi yazılabilir.

3. EMRE YAZILI KONİŞMENTO:

Madde 1101 - Aksi kararlaştırılmış olmadıkça yükletenin talebi üzerine konişmento gönderilenin emrine veya sadece emre olarak tanzim olunur. Bu son halde "Emre" yükletenin emrine demektir.

Konişmento gönderilen sıfatiyle taşıyanın veya kaptanın namına yazılı olabilir.

C - HÜKÜMLERİ:

I - MALLARIN SALAHİYETLİ KONİŞMENTO HAMİLİNE TESLİMİ:

1. UMUMİ OLARAK:

Madde 1102 - Konişmento gereğince kendisine mallar teslim edilecek olan veya konişmento emre yazılı ise ciro ve teslim ile kendisine devredilmiş olan kimse, malları teslim almaya salahiyetlidir.

Konişmento birden çok nüsha olarak tanzim edilmişse mallar, bir tek nüshanın salahiyetli hamiline teslim edilir.

2. BİRDEN ÇOK KONİŞMENTO HAMİLİNİN MÜRACAATI:

Madde 1103 - Konişmentonun birden çok salahiyetli hamili aynı zamanda müracaat ederse kaptan, hepsinin talebini reddederek malları bir umumi ambara veya başka emin bir yere tevdi etmeye ve hareket tarzının sebeplerini de göstererek bunu mezkur konişmento hamillerine bildirmeye mecburdur.

Kaptan hareket tarzına ve sebeplerine dair resmi bir senet yaptırmaya ve bu yüzden çıkan masrafları navlunda olduğu gibi, yük üzerinden almaya salahiyetlidir.

II - KONİŞMENTONUN MALLARI TEMSİLİ:

1. UMUMİ OLARAK:

Madde 1104 - Mallar, kaptan veya taşıyanın diğer bir temsilcisi tarafından taşınmak üzere teslim alınınca konişmentonun, konişmento gereğince yükü tesellüme salahiyetli olan kimseye teslimi, 1105 ve 1106 ncı maddeler mahfuz kalmak şartiyle, Medeni Kanunun 871 ve 893 üncü maddelerinde yazılı hukuki neticeleri doğurur.

2. BİRDEN ÇOK KONİŞMENTO HAMİLİ:

A - MALLARIN TESLİMİNDEN SONRA:

Madde 1105 - Emre yazılı bir konişmento birden fazla nüsha olarak tanzim edilmişse nüshalardan birinin hamili, konişmentonun teslimine 1104 üncü madde gereğince terettübeden neticeleri, kendisi henüz teslim talebinde bulunmadan önce bir diğer nüshaya istinaden 1102 nci madde uyarınca kaptandan malları teslim almış olan kimse aleyhine ileri süremez.

B - MALLARIN TESLİMİNDEN ÖNCE:

Madde 1106 - Kaptan malları henüz teslim etmeden birden çok konişmento hamili müracaatla hamili bulundukları konişmento nüshalarına dayanarak mallar üzerinde birbirine zıt haklar iddia ederlerse, konişmentonun birden çok nüshalarını muhtelif kimselere devretmiş olan müşterek ciranta tarafından malları teslim almaya salahiyetli kılacak şekilde ilk önce ciro ve teslim edilmiş olan nüshanın hamili diğerlerine tercih olunur.

Ciro edilip de başka bir yere gönderilen konşimento nüshası hakkında irsal tarihi konşimentonun hamiline teslim tarihi hükmündedir.

3. KONİŞMENTONUN GERİ VERİLMESİ MUKABİLİNDE MALLARIN TESLİMİ:

Madde 1107 - Mallar, ancak konşimento nüshasının malların alındığına şerh verilerek iadesi karşılığında teslim edilir.

4. YÜKLETENİN TALİMATI:

A - UMUMİ OLARAK:

Madde 1108 - Emre yazılı bir konişmento tanzim edilmişse kaptan, yükletenin malların iadesi veya teslimi hususundaki talimatına ancak kendisine konişmentonun bütün nüshaları geri verildiği takdirde riayet eder.

Gemi, varma limanına vasıl olmadan bir konişmento hamili malların teslimini talebederse aynı hüküm tatbik olunur.

Kaptan bu hükümlere aykırı hareket ederse taşıyan konişmentonun salahiyetli hamiline karşı mesul kalır.

Konişmento emre yazılı değilse, yükleten ve konşimentoda adı yazılı gönderilen muvafakat ettikleri takdirde, konişmentonun hiçbir nüshası ibraz edilmese dahi mallar iade veya teslim olunur. Şu kadar ki; konişmentonun bütün nüshaları geri verilmiş değilse taşıyan bu yüzden doğabilecek zararlar için önce teminat gösterilmesini istiyebilir.

B - MUKAVELENİN UMULMAYAN HAL YÜZÜNDEN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ:

Madde 1109 - Navlun mukavelesinin, geminin varma limanına vasıl olmasından önce umulmayan bir hal neticesinde 1082 - 1096 ncı maddeler gereğince kendiliğinden veya cayma yüzünden hükümden düşmesi halinde de 1108 inci madde hükmü tatbik olunur.

III - TAŞIYANLA GÖNDERİLEN ARASINDAKİ MÜNASEBET:

1. KARİNE:

Madde 1110 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1239)- Taşıyan ile gönderilen arasındaki hukuki münasebetlerde konişmento esas tutulur.

Konişmento hususiyle taşıyanın malları 1098 inci maddenin 8 inci bendinde ve 1114 üncü maddede yazılı olduğu gibi teslim aldığına dair karine teşkil eder.

Bu hüküm:

1. Konişmentoya 1100 üncü maddenin son fıkrası uyarınca bir şerhin yazılması halinde;

2. Konişmentoya: "İçindeki belli değil veya aynı manayı ifade eden bir şerhin yazılması şartiyle kaptana ambalajlı olarak veya kapalı kablar içinde tevdi edilmiş olan malların muhtevası hakkında; tatbik olunmaz.

Taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki münasebetler navlun mukavelesinin hükümlerine bağlı kalır.

2. NAVLUNUN HESABI:

Madde 1111 - Navlun; malların miktarına (Ölçü, sayı veya tartısına) göre kararlaştırılmış ve miktar da konişmentoda gösterilmiş olursa, konişmentoda hilafına bir şart olmadıkça, navlun buna göre tayin olunur. 1100 üncü maddenin son fıkrasında yazılan şerh konişmentoda aksine bir şart sayılmaz.

Navlun için taşıma mukavelesine atıf yapılırsa bu atfın şümulüne boşaltma müddeti, sürastarya müddeti ve sürastarya ücreti hakkındaki hükümler dahil sayılmaz.

3. TAZMİNAT BORCUNUN ŞÜMULÜ:

A - MALLARIN ZIYAI HALİNDE:

Madde 1112 -Yükün tamamen veya kısmen zıyaı yüzünden 1061 ve 1062 nci maddeler gereğince tazminat verilmesi lazımgelirse, taşıyan malların adi piyasa değerini veya aynı cins ve mahiyetteki malların varma yerinde boşaltmanın başladığı tarihte, eğer gemi bu yerde boşaltılmazsa oraya muvasalatında haiz olduğu değeri öder; bundan zıya sebebiyle tasarruf edilen gümrük ve sair masraflarla navlun indirilir.

Varma yerine ulaşılmadığı takdirde yolculuğun bittiği yer, yolculuk geminin zıyaıyle biterse, yükün emniyet altına alındığı yer, varma yeri sayılır.

B - MALLARIN HASARI HALİNDE:

Madde 1113 - Yükün hasarı yüzünden 1061 ve 1062 nci maddeler gereğince tazminat verilmesi lazımgelirse, taşıyan malların hasarlı haldeki satış değeri ile piyasa değeri veya malların varma yerinde boşaltılmanın başladığı tarihte hasarsız olarak haiz olacakları değer arasındaki farkı öder, hasar sebebiyle tasarruf edilen gümrük ve diğer masraflar bundan indirilir.

C - TAZMİNATIN EN YÜKSEK HADDİ:

Madde 1114 - Yükleten yükün cins ve kıymetini yükleme başlamadan önce bildirmemiş ve bu beyanı konişmentoya yazılmamış olduğu takdirde, taşıyan, her halde beher koli veya parça başına en çok 1500 Türk lirası ile mesul olur.

D - MEMLEKET PARASI:

Madde 1115 - Tazminatın hesap ve ödenmesinde Borçlar Kanununun 83 üncü maddesi hükmü tatbik olunur. Şu kadar ki; hesap geminin varma yerine ulaşması sırasındaki rayiç üzerinden yapılır. 1112 nci maddenin ikinci fıkrası hükmü burada da tatbik olunur.

D - AMİR HÜKÜMLER:

I - UMUMİ OLARAK:

Madde 1116 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1243)- Bir konişmento tanzim edildiği takdirde taşıyanın:

1. Geminin denize, yola ve yüke elverişliliğine mütaallik 1019 uncu;

2. Tazmin mükellefiyetine mütaallik 1023 üncü maddenin ikinci fıkrasiyle 1061, 1062 ve 1063 üncü;

3. Muayene ve zararın tesbitine mütaallik 1066 ve 1067 nci;

4. Konişmentonun karine teşkil etmesine dair 1110 uncu;

5. Mesuliyetin en yüksek haddine mütaallik 1114 üncü, maddeler gereğince olan borç ve mesuliyetlerini önceden kaldırma veya daraltma neticesini doğuran bütün kayıt ve şartlar hükümsüzdür. Bu mükellefiyetlerden doğan gemi alacaklısı hakları için dahi aynı hüküm caridir.

Sigortadan doğan hak ve alacakların taşıyana temlik edilmesi veya taşıyana buna benzer menfaatler sağlanması neticesini doğuran anlaşmalar ve hususiyle kanunlarla tanzim edilmiş bulunan ispat külfetinin taşıtan veya gönderilenin aleyhine olarak tersine çevrilmesi neticesini doğuran bütün kayıt ve şartlar dahi birinci fıkrada yazılı kayıt ve şartlar hükmündedir.

Yukarıki hükümler, birinci fıkranın 4 numaralı bendi hariç olmak üzere Türkiye'de bir yerden diğer yere taşınan mallara ait navlun mukavelelerinde konişmento tanzim edilmemiş olsa dahi tatbik olunur.

Mesuliyeti genişleten anlaşmaların konişmentoya yazılması lazımdır.

II - İSTİSNALAR:

Madde 1117 - Müşterek avarya için yapılan anlaşmalarda ve aşağıda yazılı hallerde 1116 ncı madde hükmü tatbik olunmaz:

1. Mukavelenin canlı hayvanlara veya konişmentoda güvertede taşınacağı yazılı olup da fiilen böyle taşınan mallara taalluk etmesi;

2. Taşıyana, malların yüklenmesinde önce ve boşaltılmasından sonra düşen mükellefiyetler;

3. Mutat ticari taşıma işlerinden olmamasına rağmen normal ticari işler arasında yapılacak olan bir mal taşıma işine mütaallik olup da malların hususi vasıfları veya mahiyetleri yahut taşımanın hususi halleri sebebiyle haklı görülen anlaşmalar (Yalnız konişmentonun bu anlaşmaları ve "Emre değildir" kaydını ihtiva etmesi şarttır);

4. 1118 inci maddede yazılı çarter partiler; şu kadar ki, 1116 ncı maddenin 3 üncü fıkrası hükmü mahfuzdur.

Yukarıki fıkradaki hallerde kabul edilecek olan mesuliyeti bertaraf veya tahdideden şartlar hakkında Borçlar Kanunu hükümleri mahfuzdur.

III - ÇARTER MUKAVELESİ:

Madde 1118 - Çarter mukavelesi halinde bir konişmento tanzim edilirse 1116 ncı madde hükmü konişmentonun bir üçüncü şahsa teslim edildiği andan itibaren tatbik olunur.

İKİNCİ KISIM : YOLCU TAŞIMA MUKAVELESİ

A - YOLCUNUN HAK VE MÜKELLEFİYETLERİ:

I - TAŞINMA HAKKININ DEVRİ:

Madde 1119 - Taşıma mukavelesinde yolcunun adı yazılı olursa yolcu, taşınma hakkını bir başkasına devredemez.

II - KAPTANIN TALİMATINA RİAYET:

Madde 1120 - Yolcu kaptanın gemideki nizama mütaallik bütün talimatına uymaya mecburdur.

III - YOLCUNUN GECİKMESİ:

Madde 1121 - Yolculuk başlamadan önce veya başladıktan sonra vaktinde gemiye gelmiyen yolcu; kaptanın kendisini beklemeksizin yolculuğa başlamış veya devam etmiş olması halinde taşıma ücretini tam olarak vermeye mecburdur.

B - MUKAVELENİN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ:

I - YOLCUNUN ŞAHSINDAKİ SEBEPLER YÜZÜNDEN:

Madde 1122 - Yolcu, yolculuk başlamadan önce taşıma mukavelesinden caydığını bildirir veya öbür yahut hastalık veya şahsına taalluk eden diğer bir umulmıyan hal yüzünden yolculuktan vazgeçmiye mecbur olursa taşıma ücretinin ancak yarısını öder.

Yolculuk başladıktan sonra mukaveleden cayma bildirilir veya yukarda yazılı umulmıyan hallerden biri vaki olursa taşıma ücreti tam olarak verilir.

II - GEMİNİN ZIYAI:

Madde 1123 - Gemi 1082 nci maddenin birinci fıkrasının birinci bendinde yazılı umulmıyan hal yüzünden zıyaa uğrarsa taşıma mukavelesi hükümden düşer.

III - CAYMA HAKKI:

Madde 1124 - Bir harb çıkarsa ve bunun neticesi olarak gemi artık serbest sayılmayıp da zaptedilmek tehlikesine maruz bulunursa yahut gemiye taalluk eden bir amme tasarrufiyle yolculuk durdurulursa yolcu mukaveleden caymak hakkını haizdir.

Yukarıki fıkrada yazılı sebeplerden dolayı veyahut gemi esas itibariyle yük taşımaya tahsis edilmiş olup da kendi kusuru olmaksızın yük taşıma işinin yapılamaması halinde taşıyan dahi akitten cayabilir.

IV - TAZMİNAT:

Madde 1125 - Taşıma mukavelesinin, 1123 ve 1124 üncü maddeler gereğince hükümden düşmesi halinde taraflardan hiçbiri diğerine tazminat vermekle mükellef değildir.

Mukavele yolculuk başladıktan sonra hükümden düşmüşse yolcu, taşıma ücretini aşılan kısmın bütün yolculuğa nispetine göre öder.

Ödenecek miktarın hesabında 1085 inci madde hükmü tatbik olunur.

C - YOLCULUK SIRASINDA GEMİNİN TAMİRİ:

Madde 1126 - Yolculuk sırasında geminin tamiri lazımgelirse yolcu, tamirin bitmesini beklemese bile, taşıma ücretini tam olarak verir. Tamirin bitmesini beklerse, taşıyan kendisine yolculuk tekrar başlayıncaya kadar ayrıca bir ücret istemeksizin yatacak yer temin etmeye ve yemek hususunda da taşıma mukavelesi gereğince kendisine düşen mükellefiyetleri ifaya devam etmeye mecburdur.

Taşıyan, mukavele gereğince yolcunun haiz olduğu diğer haklara halel gelmeksizin bir fırsattan istifade ile yolcuyu aynı derecede iyi olan diğer bir gemi ile varma limanına taşımayı teklif edip yolcu da bu teklifi kabul etmezse yolculuk tekrar başlayıncaya kadar yatacak yer ve yiyecek temini talebinde bulunamaz.

D - BAGAJ:

I - ÜCRET:

Madde 1127 - Aksi kararlaştırılmış olmadıkça yolcu, taşıma mukavelesi gereğince gemiye getirebileceği bagaj için taşıma ücretinden başka bir ücret vermeye mecbur değildir.

II - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER:

Madde 1128 - Gemiye getirilen bagaj hakkında 1021 ve 1051 inci maddelerle 1072 nci maddenin ilk fıkrası hükümleri tatbik olunur.

Bagaj kaptan veya bu hususa memur edilen şahıs tarafından teslim alınmış olursa zıyaı veya hasarı halinde 1061, 1063 üncü ve 1065 - 1068 inci maddeler hükümleri tatbik olunur. Kıymetli eşya, sanat eserleri, para ve kıymetli evrak için ancak malın cinsi ve kıymeti teslim sırasında kaptana veya memur edilen şahsa bildirilmiş olduğu takdirde taşıyan mesul olur.

Yolcu tarafından gemiye getirilmiş olan bütün eşya hakkında 1023 - 1028 inci maddelerle 1073 üncü madde hükümleri de tatbik olunur.

III - REHİN HAKKI:

Madde 1129 - Taşıma ücreti için taşıyan, yolcunun gemiye getirdiği eşya üzerinde rehin hakkını haizdir.

Rehin hakkı ancak eşyanın alıkonduğu veya depo edildiği müddetçe mevcuttur.

IV - TAŞIYANIN ÖLÜM VEYA CİSMANİ ZARAR HALİNDEKİ MÜKELLEFİYETLERİ:

Madde 1130 (ayrıca bkz. Yeni TTK Madde 1256; 1271)- Taşıyanın yolcuları sağ ve salim olarak ulaştırma mükellefiyeti ve bu mükellefiyetin yerine getirilmemesi neticesinde yolcular ve ölümleri halinde yardımlarından mahrum kalanlar lehine doğan tazminat hakları 806 ncı madde hükümlerine tabidir. Şu kadar ki; donatanın gemi ve navlunla mahdut olarak mesul tutulmasına ait hükümler mahfuzdur.

Taşıyanın yukarıki fıkra hükmüne dayanan mesuliyetini hafifleten veya kaldıran bütün şartlar hakkında 766 ncı madde hükümleri tatbik olunur.

Yolcu ölürse kaptan, ölenin gemide bulunan eşyasını 807 nci madde gereğince korunmakla mükelleftir.

E - GEMİNİN YOLCU TAŞIMAK ÜZERE DİĞER BİR KİMSEYE TAHSİSİ:

Madde 1131 - Geminin tamamı veya muayyen bir cüzü yolcu taşımak üzere üçüncü şahsa tahsis edilir veya üçüncü şahsa muayyen miktarda yolcu taşıma hakkı verilirse, taşıyan ile üçüncü şahıs arasındaki hukuki münasebet hakkında dördüncü faslın birinci kısmının mezkur münasebetin mahiyeti ile telif olunabilecek hükümleri tatbik olunur.

F - NAVLUN TABİRİNİN ŞÜMULÜ:

Madde 1132 - Aksine hüküm olmadıkça bu kanunun aşağıdaki fasıllarında yazılı olan "Navlun" tabirinden taşıma ücreti de anlaşılır.

ÜÇÜNCÜ KISIM : DENİZAŞIRI SATIŞ MUKAVELELERİ

A - BOŞALTMA YERİNDE TESLİM ŞARTİYLE SATIŞ:

I - UMUMİ OLARAK:

Madde 1133 - Satış mukavelesinde; yüklemeden sonraki nefi ve hasarların munhasıran satıcıya ait olacağına veya mukavelenin ifası hususunun geminin varma yerine selametle ulaşmasına talikine yahut alıcının emtiayı arzusuna veya mukavele yapıldığı anda teslim olunan numuneye göre beğenip beğenmemekte serbest olacağına dair şartlar varsa, "Sif" veya her hangi başka bir ticari ıstılah kullanılmış olsa bile, bu mukavele boşaltma yerinde teslim şartiyle vukubulan bir satıştır.

1134-1137 nci maddeler hükümleri mahfuz kalmak şartiyle 25 inci madde hükmü boşaltma yerinde teslim şartiyle satışlar hakkında da tatbik olunur.

II - MALLARIN YÜKLETİLDİĞİ VEYA YÜKLETİLECEĞİ GEMİNİN TAYİNİ SURETİYLE SATIŞI:

1. GEMİNİN TAYİNİ:

Madde 1134 - Malların yükletildiği veya yükletileceği geminin tayini suretiyle satışı halinde bu akit geminin varma yerine selametle ulaşması şartına bağlı sayılır.

Satıcı, malların yükletildiği veya yükletileceği gemiyi mukavele veya ticari teamül ile kabul edilen bir müddet içinde tayin hakkını muhafaza ettiği takdirde mezkur müddet içinde gemiyi tayin etmemiş ise alıcı, geminin tayinini veya mukavelenin aynen ifasından vazgeçerek tazminat verilmesini istiyebilir.

Gemiyi tayin için mukavele veya ticari teamül ile kabul edilmiş bir müddet yoksa alıcı, mahkemeye müracaat ederek mezkur müddetin müstacelen tayinini talebedebilir.

2. GEMİNİN HAREKET VEYA ULAŞMA ZAMANININ TAYİNİ:

Madde 1135 - Mukavele ile veya sonradan tayin olunan geminin hareketi veya varma yerine ulaşması için bir müddet tayin edilip de gemi mezkur vakitte hareket etmemiş veya muayyen müddet içinde varma yerine ulaşmamışsa alıcı mukavelenin aynen ifasından vazgeçebilir. Şu kadar ki; geminin ulaşması için tayin edilen zamanı alıcı bir veya birkaç defa temdidedebilir.

Geminin ulaşmasına dair bir müddet tayin edilmediği takdirde mezkur geminin yolculuğunu bitirmesi için lazımgelen zaman taraflarca tayin edilmiş sayılır. Bu takdirde geminin ulaşması gecikmişse alıcı mahkemeye müracaat ederek bu hususta müstacelen bir müddet tayinini talebedebilir. Her halde mahkemenin tayin edeceği müddet geminin yükleme yerinden hareketi tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Tayin edilen müddet içinde gemi ulaşmazsa alıcı aynen ifaden vazgeçebilir.

3. AKTARMA:

Madde 1136 - Mallar yolculuk sırasında mücbir sebep yüzünden yükletildiği gemiden diğer bir gemiye aktarılmışsa akdin aynen ifasından vazgeçilemeyip malların aktarma edildiği gemi önceden tayin olunan geminin yerine geçmiş sayılır.

4. MALLARIN HASARA UĞRAMASI:

Madde 1137 - Yolculuk sırasında mallar, kasdedilen menfaat zail olacak derecede deniz hasarına uğramışsa mukavele hükümden düşer.

Diğer hallerde alıcı malları ulaştırıldıkları zamandaki bulunduğu hal üzere kabule mecburdur. Bu takdirde bilirkişi marifetiyle takdir edilecek miktar malın bedelinden indirilir.

B - FOB SATIŞ:

Madde 1138 - Yükleme limanı zikrolunarak "Fob" satılan malların satıcı tarafından mukavele şartları dairesinde ve bunlar yoksa yükleme yerindeki teamüllerle muayyen olan suret ve zamanda ve ambalaj içinde alıcı tarafından tayin olunacak gemide teslim edilmesi lazımdır.

"Fob" satılan malların geminin küpeştesini fiilen geçtiği andan itibaren nefi ve hasarı alıcıya aittir. Şu kadar ki; tayin olunan gemi vaktinde hazır olmazsa malların satıcı tarafından alıcının emrine amade kılındığı andan ve alıcı gemiye vakit ve zamanında tayin etmemiş veya malı teslim almak için bir müddet tayin yahut teslim yeri hakkında seçme hakkını muhafaza etmiş olup da vakit ve zamanında buna dair talimat göndermemiş olduğu takdirde kararlaştırılan müddetin bitiminden itibaren hasarı alıcıya aittir.

Masraflar hakkında 1146 ncı madde hükmü tatbik olunur. Şu kadar ki; konişmento masraflariyle navlun bedeli ve hasarın alıcıya intikal ettiği andan sonra mallara binen bütün masraflar alıcıya aittir.

Diğer hususlarda 25 inci madde hükmü "Fob" satış hakkında da tatbik olunur.

C - SİF SATIŞ:

I - TARİF:

Madde 1139 - Bir malın muayyen bir yere taşınması için gemiye yükletilmesi şartiyle mal değerinden ve satıcı tarafından ödenecek sigorta ücretiyle navlundan ibaret maktu bir bedel karşılığında yapılan satışa "Sif" satış denir.

Satıcı borcunu kısım kısım yerine getirmeye salahiyetli olduğu takdirde yükletilen her kısım emtia ayrıca satılmış sayılır.

1140 - 1158 inci maddeler hükümleri mahfuz kalmak şartiyle 25 inci madde hükmü sif satış hakkında da tatbik olunur.

II - SATICININ BORÇLARI:

1. YÜKLEME BORCU:

A - UMUMİ OLARAK:

Madde 1140 - "Sif" satılan malların, satıcı tarafından mukavele şartları dairesinde ve bunlar yoksa yükleme yerindeki teamüllerle muayyen olan şekil ve zamanda ve ambalaj içinde gemiye yükletilmesi lazımdır.

Satıcının; malların gemiye yükletildiği andaki halini, tartı ve vasıflarını keşif ve muayene ettireceğine dair olan mukavele muteberdir. Bu takdirde satıcı mahkemeye müracaatla bilir kişi tayinini talebedebilir. Bilir kişi tarafından tanzim edilen rapor hileye müstenit değilse alıcıya karşı muteberdir.

Mukavele yapıldığı anda satılan mallar gemiye yükletilmiş veya 1097 nci maddenin son fıkrası hükmü gereğince taşıyan tarafından taşınmak üzere teslim alınmış bulunur yahut satıcı borcunu yerine getirmek üzere her hangi bir gemiye yükletilmiş olup da satılan malların cins, mahiyet ve vasıfları itibariyle aynı malları tedarik etmek hakkını haiz olursa, satıcı mezkur malların mukavelenin ifası için tayin ve tahsis edilmiş olduğunu alıcıya bildirmekle birinci fıkrada yazılı borcunu yerine getirmiş sayılır. Böyle bir halde, daha önce bildirme yapılmamış ise, konişmento ve sair belgelerin alıcıya teslimi, bildirme hükmündedir.

Satıcıya düşen teslim borcunun ifa yeri malın yüklendiği yerdir. Şu kadar ki; malın mülkiyetinin alıcıya geçmesi onu temsil eden konişmentonun ciro ve teslimi ile olur.

B - YÜKLEME TARİHİ:

Madde 1141 - Satıcı, satılan malların hepsini mukavele ile muayyen tarihte ve müddet içinde yahut mukavele yoksa münasip bir müddet içinde gemiye yüklemek veya taşıyıcıya, yükletilmek üzere teslim etmekle mükelleftir.

Satıcı, malların usulüne muvafık olarak yükletildiğini bir yükleme konişmentosu ile ispat eder. Tesellüm konişmentosu halinde; yüklemenin konişmentoda yazılı tarihte hakikaten yapılmadığını alıcı her zaman ispat edebilir. Şu kadar ki; tesellüm konişmentosu 1097 nci maddenin son fıkrasının son cümlesinde yazılı şerhi ihtiva ederse alıcı hilafını ispat edemez.

Mallar memleket içindeki bir şehirden veya nehir üzerinde bulunan bir limandan sevk edildiği ve mezkur malları taşıyacak bütün vasıtalar için tek konişmento tanzim kılındığı takdirde bu malların yükletildiği ilk vasıta ile sevk edildiği tarih, yükleme tarihi hükmünde tutulur.

C - GECİKME:

Madde 1142 - Satıcı, yükleme borcunu kısmen veya tamamen yükleme tarihinde mücbir sebebe dayanmaksızın yerine getirmemiş ise alıcı mukavelenin aynen ifasından vazgeçebilir. Vazgeçme gecikmeksizin ihbar edilmelidir.

Mücbir sebep; satılan malların veya bir kısmının istihsaline, işlenmesine, gönderilmesine veya yüklenmesine yahut eşya taşıma mukavelelerinin yapılmasına mani olursa, satıcı keyfiyeti gecikmeksizin alıcıya bildirdiği takdirde yüklemenin yapılacağı müddet, maniin ortadan kalkmasına kadar uzatılmış sayılır. Şu kadar ki; 1141 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı müddetin sonundan itibaren 15 gün geçmişse her iki taraf tazminat istemeksizin mukaveleden veya mukavelenin henüz ifa edilmemiş olan kısmından cayabilir. Caymanın 15 günlük müddetin geçmesinden itibaren bir hafta içinde ihbar edilmesi şarttır.

D - NEFİ VE HASAR:

Madde 1143 - "Sif" satılan malların geminin küpeştesini aştığı andan itibaren nefi ve hasarı alıcıya aittir. Şu kadar ki; mallar yalnız nevan tayin edilmişse satıcı malların yükleme anı ile markaları ve yükletildiği gemi hakkında aldığı malumatı derhal alıcıya bildirmek suretiyle yüklettiği malları tayin ve tahsis etmiş olması şarttır.

1140 ıncı maddenin üçüncü fıkrasında yazılı hallerde nefi ve hasar, bildirme tarihinden itibaren alıcıya aittir.

2. TAŞIMA SÖZLEŞMESİNİ YAPMAK BORCU:

A - UMUMİ OLARAK:

Madde 1144 - Satıcı; 1140 ıncı maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı haller haric olmak üzere, yükleme yerinden varma limanında vinç üzerinde teslimine kadar taşınması için ve navlun kendi tarafından ödenmek üzere, malların cins ve mahiyetine elverişli bir taşıma mukavelesi yapmakla mükelleftir.

Malın hangi gemiye yükletileceği akitle kararlaştırılmış olmadığı takdirde, satıcı malları, yükleme yeri ve zamanında bu gibi malların yollanması için mutat olan ve yükleme ve varma limanları arasındaki mutat yolu takibeden bir gemi ile taşıtabilir.

Satıcı; satış mukavelesine aykırı olarak ve muhik sebep olmaksızın, malları tayin edilenden başka bir gemiye veya vapur yerine yelkenliye yahut doğru bir gemi yerine bazı iskelelere uğrayan bir gemiye yükletmiş ise alıcı aynen ifadan vazgeçerek tazminat istiyebilir. Şu kadar ki; satıcı malların yükletileceği gemiyi tek konişmento münderecatına dayanarak tayin etmiş ise donatanın veya taşıyanın, satıcı ile olan münasebetlerinde bu tayin kaydına riayete mecbur olmadığı hallerde satıcı da alıcıya karşı mezkur kayda riayetle mükellef değildir.

B - KONİŞMENTO:

Madde 1145 - Taşıma mukaveleleri dolayısiyle gemiye yükletilmiş veya yükletilmek üzere taşıyana teslim edilmiş olan mallar karşılığında bir konişmento tanzim ettirilmesi lazımdır.

Konişmentolarla taşıma mukavelelerine derci mutat olan şartlar, 1116 ve 1118 inci maddeler hükümlerine muhalif olmadıkça alıcıya karşı da muteberdir.

Mallar, 1141 inci maddenin son fıkrası gereğince tek konişmento ile gönderilmişse bu konişmento malların ilk sevk edildiği yerde ve bütün yolculuğa şamil olmak üzere tanzim edilmek lazımdır.

C - MASRAFLAR:

Madde 1146 - Satıcı ambalaj masrafları ve navlundan başka malların gemiye yükletilmesi için gerekli muayene ve kontrol işlerine mütaallik masraflara, hususiyle kalite kontrolü ölçü, tartı ve sayma masrafları ile bütün yükleme masraflarına ve ödenmesi lazımgelen bütün harç, vergi, resim ve ihraç takasları dahil olmak üzere, sair mükellefiyetlere katlanmaya mecburdur.

Alıcı tarafından istihsali talep olunduğu takdirde, menşe şahadetnamesiyle yükleme veya menşe memleketinde verilip malları varma yerine ithal veya malların üçüncü devlet ülkesinden transit tarikiyle geçmesi için alıcıya lüzumlu olabilecek vesikaların masrafları ve bunların tercüme ve tasdiki için sarf edilen harç ve sair masraflar alıcıya aittir.

3. SİGORTA ETTİRME BORCU:

A - UMUMİ OLARAK:

Madde 1147 - Satıcı; yükletilmiş malları, sigorta poliçelerine derci mutat olan şartlar dairesinde denizcilik rizikolarına karşı muteber bir sigortacıya sigorta ettirmek ve sigorta ücretini ödemekle mükelleftir.

Aksine mukavele veya teamül olmadıkça sigorta bedelinin malların fatura ile belli olan sif değerine umulan kar olarak yüzde on ilavesi suretiyle hasıl olacak tutarda olması lazımdır.

Mallar kısım kısım yükletilmiş ise her kısım ayrı ayrı sigorta ettirilir.

Satıcı alıcıya karşı bizzat sigortacı vazifesini göremez.

B - RİZİKOLAR:

Madde 1148 - Aksi kararlaştırılmış olmadıkça sigorta ile karşılanması lazımgelen rizikolar, alelade rizikolardan ibaret olup harb rizikosu hariçtir. Alıcının talebi üzerine harb rizikosuna karşı da sigorta yapılırsa mezkur sigorta ücreti alıcıya aittir.

Sigortanın şümulüne, muafiyetlere ve sigorta bedelinin ödeme tarzına ait şartların tayininde; yükleme yerindeki ticari taammüllerle malların cins ve mahiyeti ve geminin önceden tayin olunan rotası göz önünde tutulur. Şu kadar ki; sigortanın malların yükletmiş veya yükletilmek üzere taşıyıcıya teslim edilmiş olduğu yerden, mutat aktarmalar dahil olmak üzere, varma limanında vinç üzerinde teslimine kadar olan rizikoları karşılaması lazımdır.

Satıcı malları tanınmış ve muteber bir sigortacıya sigorta ettirmiş ise sigortacının sigorta bedelini ödemekten aciz kalmasından dolayı alıcıya karşı mesul değildir.

C - MUVAKKAT SİGORTA İLMÜHABERİ:

Madde 1149 - Muvakkat bir sigorta ilmühaberi, sigortanın hususi şartlarını havi olmadıkça ve diğer şartlar hakkında sigorta poliçesi numunelerinden birine atfen tanzim edilmedikçe sigorta poliçesi yerine geçmez.

4. VESİKALARI İBRAZ ETME BORCU:

A - UMUMİ OLARAK:

Madde 1150 - Mallar yükletildikten sonra muntazam cirolu konişmentosu ile beraber sigorta poliçesi veya onun yerine muvakkat bir sigorta ilmühaberi, kati fatura veya mallar kısım kısım yükletilmiş yahut 1157 ve 1158 inci maddelerde yazılı hallerden biri mevcutsa, muvakkat fatura ve icabı halinde malların vasfı ve tartısını müsbit şahadetname ile mukaveleye göre satıcının vermeye mecbur olduğu diğer vesikalar, satıcı tarafından gecikmeksizin alıcıya ibraz edilir veya ettirilir.

Konişmentoda çarter mukavelesine taalluk eden kayıtlar bulunursa çarter partinin sureti de ibraz edilir.

B - VESİKALARIN TAM VE MUNTAZAM OLMASI:

Madde 1151 - Alıcıya ibraz edilen vesikaların tam, muteber ve muntazam olması ve malların irsal edildiği yerde tanzim edilmiş bulunmaları şarttır.

Konişmento birden çok nüsha olarak tanzim edilip de metninde alıcı veya acentası yahut diğer bir temsilcisi gönderilen olarak gösterilmişse, satıcı, konişmentonun yalnız bir nüshasını ibraz etmekle iktifa edebilir; diğer hallerde bütün nüshaları ibraz etmeye mecburdur; meğer ki, diğer nüshaların ibraz edilmemesi yüzünden doğacak zararın tazminini sağlıyan muteber bir bankanın teminat mektubunu alıcıya vermiş olsun.

İbraz edilen vesikaların münderecatı esaslı noktalarında satış mukavelesine tevafuk etmezse, alıcı vesikaları reddederek mukavelenin aynen ifasından vazgeçip tazminat istiyebilir.

III - ALICININ BORÇLARI:

1. VESİKALARI İNCELEME BORCU:

Madde 1152 - Alıcı yukarıki maddede yazılı vesikaların kendisine ibraz edilmesi üzerine bunları inceliyerek gecikmeksizin kabul veya reddettiğini beyana mecburdur.

Vesikaların ibrazından itibaren üç gün zarfında alıcı bir itiraz dermeyan etmediği takdirde bunların tam, muteber ve muntazam olduğunu kabul etmiş sayılır.

Kezalik bazı muayyen sebepler zikir ve tasrihi ile vesikaları reddetmiş veya ihtirazı kayıtla kabul etmiş ise bu muayyen sebepler dışında bir itiraz dermeyan edemez.

Vesikaları reddettiği takdirde reddin haksız olduğu tebeyyün ederse, alıcı satıcıya tazminat vermeye mecburdur.

Alıcı vesikaları kabul etmiş ise; satıcının hilesi sabit olmadıkça veya malların vesikaların münderecatına uygun olmadığı anlaşılmadıkça mukaveleye riayete mecburdur.

2. ÖDEME BORCU:

A - UMUMİ OLARAK:

Madde 1153 - Alıcı 1151 inci maddede yazılı vesikaları teslim alabilmek için satış mukavelesinde aksine hüküm olmadıkça satış bedelini ödemekle mükelleftir.

Alıcı; malları muayene etmek fırsatını henüz bulamamış olduğunu ileri sürerek muntazam vesikaları reddedemiyeceği gibi satış bedelini ödemekten de imtina edemez.

B - MASRAFLAR:

Madde 1154 - Malların varma limanına kadar deniz yoliyle taşınması sırasında ihtiyar olunacak türlü masrafları ve satış mukavelesinde aksine hüküm olmadıkça, mavna ücretiyle malların rıhtıma çıkarılması için gerekli masrafları, gümrük ve malların ithali sebebiyle ve ithali sırasında talep olunan harc, resim, vergi ve ithal takasları dahil olmak üzere, diğer mükellefiyetleri alıcıya aittir.

Malları teslim alabilmek için 1069 ve 1070 inci maddeler gereğince paraların ödenmesi lazımgelirse alıcı; fatura tutarına kadar ve satış bedelinden indirilmek üzere ödemelerde bulunmaya mecburdur.

3. MALLARI TESLİM ALMA BORCU:

A - UMUMİ OLARAK:

Madde 1155 - Geminin varma limanına ulaşmasında alıcı malları teslim almakla mükelleftir.

Mallar konişmento ve taşıma mukavelesindeki şartlara ve bunlarda açık kayıt yoksa varma limanındaki teamüllere göre çıkarılır.

Alıcı; vesikaları hamil olduğu halde münderecatının numara, marka, kontr marka, ambalaj şartları itibariyle gemiden çıkan mallara muvafık olup olmadığı muayene edebilir.

Satıcının kusuru sebebiyle malların tayin ve teşhisi kabil olmamışsa alıcı mukavelenin aynen ifasından vazgeçerek tazminat istiyebilir.

B - SATIŞ PARASINI İNDİRME HAKKI:

Madde 1156 - Gönderilen mallar ile mukavelenin mevzuunu teşkil eden mallar arasında vasıf itibariyle görülen fark, alıcının malı kabul etmeye nesafet kaidesine göre zorlanamıyacağı derecede aşırı değilse alıcı, malları teslim almaya mecbur tutulur. Ancak, satış bedelinden bilir kişi tarafından takdir edilecek bir miktarın indirilmesini istiyebilir. Satış bedelinden indirilecek miktar, mukavelede aksine hüküm yoksa, boşaltma limanındaki teamüllere göre tesbit olunur.

4. HUSUSİ HALLER:

A - TARTI ÜZERİNDEN ÖDEME:

Madde 1157 - Satış bedeli tutarının, boşaltma zamanında tahakkuk edecek veya kabul edilecek tartı üzerinden ödeneceğine dair olan şart muteberdir. Bu suretle mukavele münderecatına göre muvakkat bir fatura tanzim edilerek vesikaların ibrazında ödenecek olan para satış bedelinin yüzde yetmiş beşi ile doksanı arasında bir noksanla tayin olunur.

Malların ulaştığı limanda taraflar veya acenta veyahut temsilcileri hazır olduğu halde usulü dairesinde tartısı yapıldıktan sonra kati fatura tanzim olunur. İki fatura tutarları arasındaki fark, malların tesim alınması tarihinden itibaren sekiz gün içinde icabına göre alıcı tarafından ödenir veya satıcı tarafından kendisine geri verilir.

B - "TAHMİNEN" VEYA "KATİYEN MUAYYEN MİKTAR" KAYITLARI:

Madde 1158 - Mukavelede "Tahminen" veya "Katiyen muayyen miktar" kayıtlı bulunduğu zaman satış bedeli aşağıda yazılı tarzda tayin olunup ödenir:

Mukavelede "Tahminen" kaydı mevcutsa satılan mallar geminin tamamen hamulesine şamil olduğu takdirde kararlaştırılan miktardan yüzde on ve hamulenin bir kısmından ibaret bulunduğu takdirde yüzde beş, ziyade veya noksan olarak teslim olunabilir.

"Katiyen muayyen miktar" kaydı alıcıya mukavelede muayyen olan miktarın tamamını talep hakkını bahşeder. Şu kadar ki; malların yolculuk sırasındaki firesinden veya deniz hasarları sebebiyle meydana gelen noksandan dolayı satıcı mesul olmaz.

Her iki halde çıkacak olan noksan veya ziyade miktarın bedeli, malların gemiden çıkarıldığı gün ve yerdeki rayice göre tayin olunup ödenir. Mamafih malların kısmen denize atılması veya deniz suyu ile ıslanarak ağırlığının artması veya eksilmesi sebebiyle hakiki tartısının tesbiti mümkün olmazsa muvakkat fatura tutarı katileşmiş olur.

DÖRDÜNCÜ KISIM : DENİZ ÖDÜNCÜ MUKAVELESİ

A - TARİFİ:

Madde 1159 - Bu kanunun tatbiki bakımından deniz ödüncü bir mukaveledir ki, onunla kaptan, bu sıfatla, kanunun kendisine verdiği salahiyetlere dayanarak bir prim temin ve gemiyi, navlunu ve yükü veya bunlardan birini yahut birkaçını rehnetmek suretiyle ödünç para alır; ödünç veren kimse alacağını ancak rehin gösterilen şeyler üzerinden tahsil eder ve bunu yalnız geminin, ödünç muamelesine sebep olan yolculuğun biteceği yere ulaşmasından sonra istiyebilir.

Kaptanın aynı zamanda geminin veya yükün yahut her ikisinin tek veya müşterek maliki olması veya deniz ödüncü mukavelesini ilgililerin hususi talimatlariyle yapmış bulunması; bu kısmın hükümlerinin tatbikine mani teşkil etmez.

B - ŞARTLARI:

I - ZARURET HALLERİ:

Madde 1160 - Kaptan ancak aşağıda yazılı hallerde deniz ödüncü mukavelesi yapabilir:

1. Gemi bağlama limanı dışında bulunduğu sırada geminin, yolculuğunu, 988, 998, 999, 1000 ve 1002 nci maddeler gereğince bitirebilmesi maksadiyle;

2. Yolculuk sırasında sırf yükle ilgili olanların menfaatleri icabı yükün 995, 1002 ve 1086 ncı maddeler gereğince korunması ve ileriye taşınması maksadiyle.

Birinci fıkranın 2 nci bendindeki halde kaptan deniz ödüncü almak maksadiyle yalnız başına yükü rehnetmeye salahiyetli olduğu halde diğer bütün hallerde her ne kadar yalnız gemi veya yalnız navlun karşılığında ödünç para alabilirse de yükü ancak gemi ve navlun ile birlikte deniz ödüncüne karşı rehnedebilir.

Navlun zikredilmeksizin gemi üzerine deniz ödüncü alınmışsa navlun rehne dahil değildir. Fakat gemi ve yük üzerine ödünç alınmışsa navlun rehne dahil sayılır.

Navlun üzerine deniz ödüncü, ancak navlun deniz rizikosuna maruz bulunduğu müddetçe alınabilir.

Yolculuğun henüz başlanmamış olan kısmına ait navlun üzerine de deniz ödüncü alınabilir.

II - ZARURETİN TEVSİKİ:

Madde 1161 - Deniz ödüncü senedinin tanziminden önce muamelenin yapılmasındaki zaruret; Türk konsolosu, bulunmadığı takdirde senedin tanzim edildiği yerdeki mahkeme ve bu da yoksa salahiyetli liman başkanlığı ve bunun da bulunmaması halinde bütün gemi zabitleri tarafından yazılı olarak tevsik edildiği takdirde kaptanın, yapmış olduğu muameleye salahiyetli olduğu kabul olunur. Bununla beraber aksi ispat olunabilir.

C - PRİM:

Madde 1162 - Deniz ödüncü priminin haddini tayinde, taraflar tamamiyle serbesttirler.

Aksi kararlaştırılmış olmadıkça prim, faizi de ihtiva eder.

D - DENİZ ÖDÜNCÜ SENEDİ:

I - TANZİMİ:

MADDE 163 - Kaptanın, deniz ödüncü muamelesine dair bir deniz ödüncü senedi tanzim etmesi lazımdır. Senet tanzim edilmezse alacaklı, ihtiyacı karşılamak üzere kaptan tarafından alelade bir kredi muamelesi yapılmış olsaydı hangi hakları haiz bulunacak idiyse yalnız bunlara sahip olur.

II- MUHTEVASI:

Madde 1164 - Deniz ödüncü senedine, aşağıdaki hususların yazılması lazımdır:

1. Deniz ödüncü alacaklısının adı ve soyadı;

2. Deniz ödüncü borcunun ana parası;

3. Deniz ödüncü priminin haddi yahut alacaklıya ödenmesi lazımgelen paranın mecmuu;

4. Deniz ödüncüne karşı rehnedilen şeyler;

5. Geminin adı ve kaptanın adı ve soyadı;

6. Deniz ödüncünün hangi yolculuk için yapıldığı;

7. Deniz ödüncü borcunun ödeneceği zaman ve yer;

8. Senedin metninde deniz ödüncü senedi olduğunun yazılması yahut borcun deniz ödüncü borcu olarak yapıldığının beyan edilmesi veya muamelenin deniz ödüncü mahiyetini kafi derecede belli edecek diğer bir ifade;

9. Deniz ödüncü alınmasını zaruri kılan haller;

10. Senedin tanzim edildiği tarih ve yer;

11. Kaptanın imzası.

Talebolunursa kaptanın imzasının notere tasdik ettirilmesi lazımdır.

III - KİMİN EMRİNE TANZİM EDİLECEĞİ:

Madde 1165 - Aksi kararlaştırılmış olmadıkça deniz ödüncü senedi, ödünç verenin talebi üzerine alacaklının emrine veya sadece emre yazılı olarak tanzim olunur. Bu son halde "emre" ibaresi deniz ödüncü verenin emrine demektir.

Kaptanın muameleyi yapmaya salahiyetli olmadığı veya girişmiş olduğu hudut dairesinde yapmaya salahiyetli bulunmadığı hakkındaki itiraz, senedi ciro ve teslim suretiyle iktisabedene karşı da ileri sürülebilir.

IV - BİRDEN ÇOK NÜSHA:

Madde 1166 - Deniz ödüncü veren, deniz ödüncü senedinin mütaaddit nüsha olarak tanzimini istiyebilir.

Birden fazla nüsha yapılmışsa kaç nüsha yapıldığı her birinde gösterilir.

E - BORCUN ÖDENMESİ:

I - YER VE ZAMAN:

Madde 1167 - Deniz ödüncü senedinde hilafına hüküm olmadıkça deniz ödüncü borcunun, ilgili yolculuğun varma limanında ve geminin bu limana ulaşmasından itibaren sekiz gün içinde ödenmesi lazımdır.

Prim de içinde olduğu halde deniz ödüncü borcunun tamamı için, vade gününden itibaren faiz işler. Prim zaman üzerine şart edilmişse, bu hüküm tatbik olunmaz. Şu kadar ki; zaman üzerine şart edilmiş prim ana para ödeninceye kadar işler.

II - ALACAKLI:

1. SENEDİN HAMİLİ:

Madde 1168 - Deniz ödüncünün, vadesi geldiğinde, senedin yalnız bir nüshası ibraz edilmiş olsa dahi salahiyetli hamiline ödenmesi lazımdır.

Ödeme; ancak bu nüshanın bedelinin alındığını gösteren bir şerhle, geriverilmesi mukabilinde istenebilir.

2. BİRDEN ÇOK SENEDİN HAMİLİ:

Madde 1169 - Birden çok nüsha olarak tanzim edilen deniz ödüncü senedinin birden fazla salahiyetli hamili müracaat ederse, bunların hepsi reddedilir ve deniz ödüncüne karşı rehnedilen şeylerin rehinden kurtulması icabediyorsa para resmi bir vezneye veya bu yapılmazsa başka emin bir yere yatırılır ve müracaat etmiş olan deniz ödüncü senedi hamilleri bu tedbirden, sebepleri de bildirilmek suretiyle, haberdar edilir.

Paranın resmi bir vezneye yatırılması mümkün olmayan hallerde, yatıran, aldığı tedbir ve bunun sebepleri hakkında resmi bir vesika tanzim ettirmeye ve bu muamele yüzünden yapılan masrafları deniz ödüncü borcundan indirmeye salahiyetlidir.

F - AVARYALAR:

Madde 1170 - Deniz ödüncü alacaklısına ne müşterek ve ne de hususi avaryadan pay düşmez.

Bununla beraber deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş olan şeyler müşterek veya hususi avarya neticesi olarak artık deniz ödüncü alacaklısının alacağını itfaya kifayet etmezse, bundan doğan zararları kendisi çeker.

G - İHTİYATİ HACİZ:

Madde 1171 - Deniz ödüncüne karşı rehnedilen şeylerin her biri deniz ödüncü alacaklısının alacağının tamamına karşılıktır.

Gemi, deniz ödüncü ile ilgili yolculuğun varma limanına ulaşınca, alacaklı deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş şeylere ihtiyati haciz koydurabilir. Alacaklı haciz sebepleri hakkında delil göstermeye mecbur değildir.

H - KAPTANIN MESULİYETİ:

I - REHNEDİLEN ŞEYLERİN KORUNMASINDAN:

Madde 1172 - Kaptan deniz ödüncüne karşı rehnedilen şeylerin muhafazasını temin etmeye mecburdur. Acil sebepler olmadıkça rizikonun, deniz ödüncü veren için mukavelenin yapıldığı sırada göze alınana nazaran, artmasına veya değişmesine sebebolacak hiçbir harekette bulunamaz.

Kaptan bu hükümlere muhalif hareketinden doğacak zararlardan deniz ödüncü alacaklısına karşı 973 üncü madde gereğince mesuldür.

II - ALACAKLININ RİZİKOSUNUN KEYFİ OLARAK ARTIRILMASINDAN:

Madde 1173 - Alacaklının menfaati icabetmediği halde kaptan deniz ödüncü ile ilgili yolculuğu keyfi olarak değiştirir veya bu yolculuğun rotasından keyfi olarak ayrılır yahut da yolculuk bittikten sonra deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş şeyleri, alacaklının menfaati icabetmediği halde yeniden bir deniz rizikosuna arzederse, deniz ödüncü borcundan dolayı alacaklıya karşı, bunun rehnedilmiş olan şeyler üzerinde alacağını tahsil edemediği nispette şahsan mesul olur; meğer ki, alacaklının alacağını tamamen alamaması keyfiyeti yolculuğun değiştirilmesinden veya rotadan ayrılmadan yahut da yeni deniz rizikosundan ileri gelmemiş olsun.

III - ALACAK ÖDENMEDEN VEYA TEMİN EDİLMEDEN YÜKÜN TESLİM EDİLMESİNDEN:

Madde 1174 - Kaptan alacaklının alacağı ödenmeden veya temin edilmeden deniz ödüncüne karşı rehnedilen yükü tamamen veya kısmen teslim edemez; ederse, teslim edilen mallar üzerinden teslim zamanında elde edilecek menfaat nispetinde şahsan mesul olur. Alacaklının, malların teslim zamanında alacağını tamamen almış olabileceği kabul olunur.

IV - DONATANIN TALİMAT VERMESİ HALİNDE:

Madde 1175 - Donatan, 1172, 1173 ve 1174 üncü maddelerde yazılı hallerde kaptanın hareket tarzını tayin etmiş bulunursa 973 üncü maddenin ikinci fıkrası hükümleri tatbik olunur.

İ - REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ:

Madde 1176 - Deniz ödüncü borcu vadesinde ödenmediği takdirde, alacaklı alacağını deniz ödüncüne karşı rehnedilen şeyler üzerinden tahsil edebilir. Bu hususta rehinin paraya çevrilmesi hakkındaki hükümler tatbik olunur.

Gemi ve navlun hakkındaki takibat kaptan yahut donatana karşı yapılır; kaptan aleyhine verilen hüküm donatan aleyhine de verilmiş sayılır. Yük hakkındaki takibat, malların tesliminden önce kaptana karşı yapılır. Alacaklı deniz ödüncü dolayısiyle rehnedilen yükü hüsnüniyetle iktisabeden üçüncü şahsa karşı takibatta bulunamaz.

J - MALLARI TESLİM ALANIN MESULİYETİ:

Madde 1177 - Malı deniz ödüncüne karşı rehnedilmiş olduğunu bilerek teslim alan gönderilen, mal teslim edilmiş olmasaydı alacaklının bundan alacağını elde edebileceği nispette ve en çok malın teslim zamanındaki kıymeti kadar alacaklıya karşı şahsan mesul olur.

K - YOLCULUKTAN VAZGEÇİLME HALİ:

Madde 1178 - Gemi yola çıkmadan deniz ödüncü ile ilgili yolculuktan vazgeçilmiş ise alacaklı, deniz ödüncü muamelesinin yapıldığı yerde ödünç verilen paranın derhal ödenmesini istiyebilir. Ancak, primin mütenasiben indirilmesine razı olması lazımgelir. Prim indirilirken bilhassa geçirilen rizikonun göze alınan rizikoya olan nispeti gözönünde tutulur.

Deniz ödüncü ile ilgili yolculuk, bu yolculuğun varma limanından başka bir limanda biterse deniz ödüncü borcu; prim indirilmeksizin bu son limanda mukavele ile tayin edilen müddetin ve böyle bir müddet tayin edilmemişse 1167 nci maddede yazılı sekiz günlük ödeme müddetinin geçmesinden sonra ödenir. Ödeme müddeti yolculuğun kati olarak durdurulduğu günden itibaren hesabolunur.

Yukarki fıkralar hükümlerinden aksi anlaşılmadıkça bu hallerde 1168-1177 nci maddeler de tatbik olunur.

 
YeniTTK.com hakkında yorum yapın Bizi Facebook sayfamızdan takip edinBizi Twitter sayfamızdan takip edin
© 2011 Cerebra. Tüm hakları saklıdır. | CEREBRA  / Yasal Uyarı / İletişim