A. Borcun ifa edilmemesi
I. Giderim borcu
1. Genel olarak
MADDE 112- Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse
borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının
bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.
2. Yapma ve yapmama borçlarında
MADDE 113- Yapma borcu, borçlu tarafından ifa
edilmediği takdirde alacaklı, masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi
veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir; her türlü
giderim isteme hakkı saklıdır.
Yapmama borcuna aykırı davranan
borçlu, bu aykırı davranışının doğurduğu zararı gidermekle yükümlüdür.
Alacaklı, ayrıca borca aykırı
durumun ortadan kaldırılmasını veya bu konuda masrafı borçluya ait olmak üzere
kendisinin yetkili kılınmasını isteyebilir.
II. Sorumluluğun ve giderim borcunun kapsamı
1. Genel olarak
MADDE 114- Borçlu, genel olarak her türlü
kusurdan sorumludur. Borçlunun sorumluluğunun kapsamı, işin özel niteliğine
göre belirlenir. İş özellikle borçlu için bir yarar sağlamıyorsa, sorumluluk
daha hafif olarak değerlendirilir.
Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin
hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır.
2. Sorumsuzluk anlaşması
MADDE 115- Borçlunun ağır kusurundan sorumlu
olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.
Borçlunun alacaklı ile hizmet
sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borç sebebiyle sorumlu olmayacağına
ilişkin olarak önceden yaptığı her türlü anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.
Uzmanlığı gerektiren bir hizmet,
meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle
yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin
önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.
3. Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk
MADDE 116- Borçlu, borcun ifasını veya bir borç
ilişkisinden doğan hakkın kullanılmasını, birlikte yaşadığı kişiler ya da
yanında çalışanlar gibi yardımcılarına kanuna uygun surette bırakmış olsa bile,
onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle
yükümlüdür.
Yardımcı kişilerin fiilinden doğan
sorumluluk, önceden yapılan bir anlaşmayla tamamen veya kısmen kaldırılabilir.
Uzmanlığı gerektiren bir hizmet,
meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle
yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu
olmayacağına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.
B. Borçlunun temerrüdü
I. Koşulları
MADDE 117- Muaccel bir borcun borçlusu,
alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.
Borcun ifa edileceği gün, birlikte
belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne
uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle;
haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin
gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz
zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır.
II. Hükümleri
1. Genel olarak
a. Gecikme tazminatı
MADDE 118- Temerrüde düşen borçlu, temerrüde
düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı
alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür.
b. Beklenmedik hâlden sorumluluk
MADDE 119- Temerrüde düşen borçlu, beklenmedik
hâl sebebiyle doğacak zarardan sorumludur.
Borçlu, temerrüde düşmekte kusuru
olmadığını veya borcunu zamanında ifa etmiş olsaydı bile beklenmedik hâlin ifa
konusu şeye zarar vereceğini ispat ederek bu sorumluluktan kurtulabilir.
2. Temerrüt faizi
a. Genel olarak
MADDE 120- Uygulanacak yıllık temerrüt faizi
oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte
yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.
Sözleşme ile kararlaştırılacak
yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz
oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.
Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla
birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz
oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi
oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.
b. Faizlerde, iratlarda ve bağışlamada temerrüt faizi
MADDE 121- Faiz veya irat borcunu ya da
bağışladığı bir miktar parayı ödemekte temerrüde düşen borçlu, icra takibine
girişildiği veya dava açıldığı günden başlayarak, temerrüt faizi ödemekle
yükümlüdür.
Buna aykırı olarak yapılan
anlaşmalar, ceza koşulu hükümlerine tabi olur.
Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt
faizi yürütülemez.
3. Aşkın zarar
MADDE 122- Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir
zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat
etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür.
Temerrüt faizini aşan zarar miktarı
görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas
hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.
4. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde
a. Süre verilmesi
MADDE 123- Karşılıklı borç yükleyen
sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa
edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden
isteyebilir.
b. Süre verilmesini gerektirmeyen durumlar
MADDE 124- Aşağıdaki durumlarda süre
verilmesine gerek yoktur:
1. Borçlunun içinde bulunduğu
durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa.
2. Borçlunun temerrüdü sonucunda
borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa.
3. Borcun ifasının, belirli bir
zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık
kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa.
c. Seçimlik haklar
MADDE 125- Temerrüde düşen borçlu,
verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen
bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme
sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir.
Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve
gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa
edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden
dönebilir.
Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar,
karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri
edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte
kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması
sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.
d. Sürekli edimli sözleşmelerde
MADDE 126- İfasına başlanmış sürekli edimli
sözleşmelerde, borçlunun temerrüdü hâlinde alacaklı, ifa ve gecikme tazminatı
isteyebileceği gibi, sözleşmeyi feshederek, sözleşmenin süresinden önce sona
ermesi yüzünden uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.