MADDE 294- Bağışlayan,
bağışlamadan doğan zarardan bu zarara ağır kusuruyla sebep olmadıkça,
bağışlanana karşı sorumlu değildir. Bağışlayan, bağışlanılan şey veya alacak
hakkında ayrıca garanti sözü vermişse, bununla sorumlu olur.
E.
Bağışlamanın ortadan kalkması
I.
Bağışlamanın geri alınması
1. Bağışlanan, bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse.
2.
Bağışlanan, bağışlayana veya onun ailesinden bir kimseye karşı kanundan doğan
yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davranmışsa.
3.
Bağışlanan, yüklemeli bağışlamada haklı bir sebep olmaksızın yüklemeyi yerine
getirmemişse.
II.
Bağışlama sözü vermenin geri alınması ve ifadan kaçınma
MADDE
296- Bağışlama
sözü veren, aşağıdaki durumlarda sözünü geri alabilir ve onu ifadan
kaçınabilir:
1. Elden bağışlanılan
bir malın geri verilmesini isteyebileceği sebeplerden biri varsa.
2. Mali
durumu, sonradan sözün yerine getirilmesini kendisi için olağanüstü ağır kılacak
ölçüde değişmişse.
3.
Bağışlama sözü verdikten sonra, kendisi için yeni aile yükümlülükleri doğmuş
veya bu yükümlülükleri önemli ölçüde ağırlaşmışsa.
Bağışlama
sözü verenin borcunu ödeme güçsüzlüğü belirlenir veya iflasına karar verilirse,
ifa yükümlülüğü ortadan kalkar.
III.
Geri alma hakkının süresi ve mirasçılara geçmesi
MADDE
297-
Bağışlayan, geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde
bağışlamayı geri alabilir. Bağışlayan bir yıllık süre dolmadan ölürse, geri
alma hakkı mirasçılarına geçer ve mirasçıları bu sürenin sona ermesine kadar bu
hakkı kullanabilirler. Bağışlayan,
sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları, ölümünden başlayarak
bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilirler. Bağışlanan,
bağışlayanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldürür veya onun geri alma hakkını
kullanmasını engellerse, mirasçıları bağışlamayı geri alabilirler.
IV.
Bağışlayanın ölümü
MADDE
298-
Aksi kararlaştırılmamışsa, dönemsel edimleri içeren bağışlama, bağışlayanın
ölümüyle sona erer.