I. Asıl borç
MADDE 582- Kefalet sözleşmesi, mevcut ve
geçerli bir borç için yapılabilir. Ancak, gelecekte doğacak veya koşula bağlı
bir borç için de, bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade
etmek üzere kefalet sözleşmesi kurulabilir.
Yanılma veya ehliyetsizlik sebebiyle
borçlunun sorumlu olmadığı bir borç için kişisel güvence veren kişi, yükümlülük
altına girdiği sırada, sözleşmeyi sakatlayan eksikliği biliyorsa, kefaletle
ilgili kanun hükümlerine göre sorumlu olur. Aynı kural, borçlu yönünden
zamanaşımına uğramış bir borca kefil olan kişi hakkında da uygulanır.
Kanundan aksi anlaşılmadıkça kefil,
bu bölümde kendisine tanınan haklardan önceden feragat edemez.
II. Şekil
MADDE 583- Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde
yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi
belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet
tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen
herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi
el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda
özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde
bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak
kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan
yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen
şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.
III. Eşin rızası
MADDE 584- Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir
ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak
diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından
önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan
yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin
müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli
ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.