Bir varlığın beklenen ekonomik faydası, işletmeye nakit ve nakit benzeri akımına doğrudan ve dolaylı olarak katkı sağlayacak potansiyeldir. Potansiyel, işletmenin esas faaliyetlerinin parçası olan üretken bir birim olabileceği gibi, nakde ve nakit benzerlerine çevrilebilen veya üretim maliyetlerini azaltan bir bilgi gibi, işletmenin nakit çıkışını azaltma kapasitesi şeklinde de ortaya çıkabilir.
Bir işletme genellikle varlıklarını kullanarak müşterilerinin istek ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek mal ve hizmet üretir. Müşteriler de istek ve ihtiyaçlarını karşılayacak olan bu mal ve hizmetler için bir bedel ödeyerek işletmenin nakit akışına katkıda bulunurlar. Nakdin kendisi işletmeye diğer kaynakları elde etme imkanı verdiği için bir hizmet de sunmuş olur.
Bir varlığın taşıdığı gelecekte oluşacak ekonomik yarar işletmeye birkaç şekilde gelebilir. Örneğin bir varlık:
- İşletme tarafından satılan mal ve hizmetlerin üretiminde tek başına veya diğer varlıklarla beraber kullanılabilir,
- Diğer varlıklarla değiştirilebilir (Takas edilebilir),
- Bir borcun ödemesinde kullanılabilir,
- İşletme sahiplerine dağıtılabilir.
Birçok varlık, örneğin alacaklar, arsa, arazi, bina, tesis ve ekipmanlar fiziken vardır. Ancak bazı varlıkların fiziken var olmaları şart değildir. Eğer gelecekte oluşacak ekonomik değer taşıyorlarsa ve işletme tarafından kontrol ediliyorlarsa, örneğin, patentler ve telif haklarında olduğu gibi varlık olarak kabul edilir.
Birçok varlık, örneğin alacaklar, arsa ve arazi, sahiplik hakkını da içermek üzere yasal haklarla teçhiz edilmiştir. Bir varlığın mevcudiyetini belirlemek için onun yasal olarak sahibi olmak gerekmez. Örneğin, kiralanan bir mülkten beklenen yarar işletmenin kontrolünde olacaksa bu mülk işletme için bir varlıktır. Esasında bir işletmenin bir varlığın oluşturacağı yararı kontrol edebilmesi için genellikle yasal bir hakka sahip olması gerekir. Ancak yasal bir kontrolün olmadığı durumlarda da herhangi bir madde varlık olarak tanımlanabilir. Örneğin, geliştirme faaliyetlerinin sonucunda oluşturulan teknik bilgiyi (know-how) işletme bir sır olarak tutar ve bundan oluşacak yararı kontrol edebilirse bu teknik bilgi (know-how) bir varlık olarak tanımlanabilir.
Bir işletmenin varlıkları daha önce gerçekleşmiş işlemlerin veya olayların sonucunda ortaya çıkar. İşletme normal olarak varlıklarını satın almak veya üretmek yollarıyla elde eder. Ancak diğer işlemlerin veya olayların sonucunda da varlık edinebilir. Bir bölgedeki ekonomik gelişmeyi teşvik etmek için devletin uyguladığı program uyarınca işletmenin devletten bir mülk alması ve maden rezervlerini keşfetmesi bu tür edinimlere örnek teşkil eder. İleride oluşması beklenen işlemler ve olaylar kendiliklerinden bir varlık oluşturamazlar. Örneğin, stok alım niyeti varlık olarak tanımlanamaz.
Harcamaların yapılması ile varlıkların
oluşması arasında yakın bir ilişki vardır. Bununla beraber, bu iki husus her
zaman aynı zamanda gerçekleşmeyebilir. Bu nedenle bir işletmenin yaptığı
harcamalar ileride bundan bir yarar meydana geleceği beklentisine işaret edebilir.
Fakat bu husus varlık olarak tanımlanabilecek bir maddenin edinildiği sonucuna
ulaştıracak bir kanıt olamaz. Benzer şekilde, edinimi için bir harcama
yapılmamış olması, bir maddenin varlık olarak tanımlanmasını ve bilançoda yer
verilmesini engellemez. Örneğin, işletmeye bağışlanan maddeler varlık olarak
tanımlanmak için gereken özellikleri taşıyabilirler.
Varlıkların Tahakkuku
Bir varlığın
gelecekte işletmeye ekonomik yarar girişine neden olacağı muhtemelse ve
maliyeti ya da değeri güvenilir bir şekilde ölçümlenebiliyorsa bu varlık
bilançoda gösterilir.
4.45 Yapılan bir harcamanın, içinde bulunulan muhasebe döneminden sonraki dönemlerde, işletmeye ekonomik yarar girişi sağlaması mümkün değilse, bilançoda herhangi bir varlık gösterilmez. Bunun yerine bu harcama gelir tablosunda gider olarak gösterilir. Bu şekilde işlem yapılması, yönetimin harcama yaparken işletmenin gelecekte ekonomik yarar sağlaması dışında bir amacının olduğunu ya da yönetimin yanlış yönlendirildiğini göstermez. Anlaşılması gereken başlıca husus, içinde bulunulan muhasebe döneminden sonraki dönemlerde işletmeye ekonomik yarar girişi sağlanması olasılığının yetersiz olması nedeniyle varlık tahakkuku yapma imkanı bulunmamasıdır.