ENGLISH

Yolsuzlukla Mücadele ve Uluslararası Standartlar

Dünyanın 5. Büyük ekonomisi haline gelen yolsuzluk her şirketin yıllık kazancının takribi %5 ini kaybetmesine sebep oluyor demiştik. Sadece bu değer bile yolsuzlukla mücadelenin etkin ve verimli iş yapmayı hedefleyen özel sektör için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Dünya Bankası yolsuzluğu şöyle tanımlıyor: Bir kamu görevlisinin konumunu şahsi kazanç sağlamak amacı ile kullanması. 

Büyük ve çok uluslu firmaların operasyon sahalarının genişliği, devlet ihalelerine sıklıkla katılıyor olmaları gibi sebepler yolsuzlukla mücadele politikaları geliştirmelerine, bu alanda hızlı ve birlikte hareket planları geliştirmelerine imkan hazırlarken daha küçük firmalar yolsuzlukla mücadele politikalarını tecrübelerinin üstüne kurguluyorlar.

Bu önemli inisiyatifin liderliğini Dünya Ekonomik Forumu "Partnering Against Corruption Initiative (PACI) ye imza atmış 140 şirket yapıyor ve her on şirketten dokuzunda etik politikası içinde ya da ayrıca oluşturulmuş bir yolsuzlukla mücadele politikası var. Birçok şirket yolsuzlukla mücadele politikalarına uyum ve buna bağlı risk değerlendirmesi ile kontrolleri kendi bünyelerindeki mekanizmalarla takip ederken bu konuda denetim firmalarından destek alanlar da bulunuyor.

Şüphesiz ki politikaların yönetimi, denetimi ve kontrolü ile ilgili kurulacak mekanizmalar şirketlerin idare kültürlerine, iş alanlarına, faaliyette bulundukları coğrafyaya göre değişebiliyor. Kimi sektörler yolsuzluğun daha fazla karşılaşıldığı sektörlerde faaliyet gösterebiliyor ve denetim prosedürlerini buna göre oluşturabiliyor.

Yolsuzluğun en yaygın olduğu sektörler[1]

1.      Kamuya yönelik inşaat projeleri
2.      Silah ve savunma sanayi
3.      Petrol ve gaz
4.      Gayrimenkul
5.      Telekomünikasyon
6.      Enerji üretimi
7.      Madencilik
8.      Taşımacılık
9.      Ecza sanayi (Farmasötik)
10.  Ağır sanayi

Yolsuzlukla mücadele politikalarının oluşturulmasında uluslararası kurumlarca oluşturulmuş standartların kullanılması, bu standartlar baz alınarak kurgulanmış temel üzerine sektöre özel riskleri de kapsayan bir model yaratılması uygun bir yöntem olacaktır.

Bu standartlar şunlar olabilir:

OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Kamu Görevlilerine Rüşvet Verilmesinin Önlenmesi Sözleşmesi

Sözleşme, taraf ülkelerin hukuki sistemlerinde yabancı kamu görevlisine rüşvetin suç tanımlanması zorunluluğunu getirmektedir ve Türkiye bu sözleşmeye taraftır.

17 maddelik ve 1997 tarihli bu sözleşme yolsuzlukla mücadele alanındaki ilk ve en çok kabul görmüş uluslararası inisiyatiflerden biridir. Başlığından da anlaşılacağı gibi sözleşme uluslararası ticari işlemlerde hizmeti alan taraftaki kamu görevlilerine rüşvet verilmesinin önlenmesi ve uluslararası ticarete şeffaflık getirilmesini hedeflemektedir. Sözleşmenin bir önemli özelliği rüşveti alan değil veren tarafa odaklanmasıdır ve taraf ülkelerin suç kapsamına aldığı rüşveti şu şekilde tanımlar: Bir ticari ilişkinin başlaması, sürmesi, haksız rekabet şartının veya olağan dışı bir gelirin oluşması için kamu görevlisine, gönüllü olarak verilen, teklif edilen, vaat edilen her şey.

Sözleşme milyonlarca dolar değerindeki kamu ihalelerinin en yüksek rüşveti veren değil hak eden firmaya verilmesini güvence altına almayı hedeflemektedir.[2]

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Rüşvet Karşıtı İş İlkeleri

Yolsuzlukla mücadele ve rüşvetin engellenmesi alanında en yoğun ve etkin çalışma yapan kurumların başında gelen Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International) şirketlerin yolsuzlukla mücadele politikalarını oluşturmada kaynak olarak kullanabilecekleri veya mevcut politikalarını mukayese edebilecekleri en iyi uygulama örneklerini sunmaktadır.

Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi, İlke 10

Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin 10. Maddesi şöyle der: Şirketler tüm ticari faaliyetlerinde, rüşvet ve şantaj da dahil, yolsuzluğun tüm çeşitleri ile mücadele etmelidirler.

Sözleşmeyi imzalayan tüm şirketler her türlü yolsuzluğun önlenmesine yönelik kurallar, programlar ve politikalar oluşturma ve uygulamayı taahhüt etmiş olurlar.

Dünya Ekonomik Forumu, Yolsuzluğa Karşı Ortaklık İnisiyatifi (PACI)

2004'te kurulan PACI yolsuzlukla mücadele alanında sektörle üstü prensip ve uygulamalar geliştirmeyi hedeflemektedir. 140 kurumsal üyeye ulaşan kurum mühendislik, inşaat, enerji ve madencilik sektörlerine özel çalışmalar başlatmıştır.

Milletlerarası Ticaret Odası, Şantaj ve Rüşvetle Mücadele İçin Davranış Kuralları ve Öneriler

Aslen 1977'de yayımlanmış olan bu doküman 2005 yılında revize edilmiştir ve şirketlerin yolsuzlukla mücadele adına atmaları gereken temel adımları sıralar. Yolsuzlukla mücadele alanında bir yönetmelik getirmeyi değil şirketlerin iç düzenlemeleri ile kendilerini disipline etmesini sağlamayı amaçlayan bir dokümandır.

Bu ilke ve rehberlere ek olarak sektörel birçok standarttan da faydalanılabilir. International Federation of Consulting Engineers, International Concil on Mining and Metals, Trade Union Anti-Corruption Network veya The Extractive Industry Transparency Initiative gibi sektörel birlik, federasyon ve STK'lar bu kurumlara örnek olabilir.


[1] Kaynak: Transparency International
[2] Kaynak: OECD

 



Kaynak: Etik ve İtibar Derneği'nin hazırladığı ve fikri mülkiyetine sahip olduğu "Etkin Etik Programı Hazırlama ve Uygulama Rehberi". Rehberin Kurumsal Yönetim Bilgi Platformu'nda kullanılmasına izin verdikleri için TEİD yönetimine teşekkür ederiz.  

 
YeniTTK.com hakkında yorum yapın Bizi Facebook sayfamızdan takip edinBizi Twitter sayfamızdan takip edin
© 2011 Cerebra. Tüm hakları saklıdır. | CEREBRA  / Yasal Uyarı / İletişim