6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketler Hakkında Bakanlar Kurulu Taslak Kararı ve 2012/3834 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı İle Değişiklik Yapılan KOBİ Yönetmeliği Kapsamında Bağımsız Denetime Tabi Şirketler İle Bağımsız Denetime Tabi Olmayacak Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere İlişkin Ölçütler
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)'
nda 6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu İle Türk Ticaret Kanunu' nun Yürürlüğü ve
Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' un 19' uncu
maddesi ile değişiklik yapılmadan önce denetçi olabileceklere ilişkin düzenleme
getiren TTK' nın 400' üncü maddesi 1' inci fıkrasında, denetçinin, ancak
ortakları, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir unvanını
taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu olabileceği; orta ve küçük ölçekli
anonim şirketlerin, bir veya birden fazla yeminli mali müşaviri veya serbest
muhasebeci mali müşaviri denetçi olarak seçebilecekleri düzenlenmişti. Bu
kapsamda, küçük ve orta ölçeği aşan büyük ölçekli anonim şirketlerin denetimi
bağımsız bir denetim kuruluşunca; küçük ve orta ölçekli anonim şirketlerin
bağımsız denetimi ise bir veya birden fazla SMM veya YMMM tarafından
yapılabilecek idi.
Yürürlükte olan Türk Ticaret Kanunu'
na aktarılmayan, ancak TTK taslak halinde iken, küçük, orta ve büyük ölçekli
işletme ayrımı aşağıdaki şekilde yapılmış idi:
"Aşağıdaki üç
ölçütten en az ikisini aşamayanlar küçük sermaye şirketi olarak kabul
edilmektedir.
a)
Aktifte gözüken zararın çıkarılması ile bulunan bilanço
toplamı 6 milyon TL,
b) Hesap döneminin son gününden
önceki 12 ay içindeki satışlar toplamı 12 milyonTL,
c) Yıllık ortalama çalışan sayısı 50
kişi.
Orta büyüklükte
sermaye şirketi yukarıdaki 3 ölçütten en az ikisini aşan ve aşağıdaki 3 ölçütten
ikisini aşamayan sermaye şirketidir.
a)
Aktifte gözüken zararın çıkarılmasıyla bulunan bilanço
toplamı 20 milyon TL,
b) Hesap döneminin son gününden
önceki 12 ay içindeki satışlar tutarı 50 milyonTL,
c) Yıllık ortalama çalışan sayısı
250 kişi.
Bakanlar Kuruluna
büyüklükleri 10 katına kadar arttırıp- eksiltme hakkı tanınmıştır”
.
Büyük Sermaye
Şirketleri ise yukarıda orta büyüklükteki sermaye şirketleri için belirlenmiş
olan ölçütlerden en az ikisini aşan sermaye şirketleridir. Ayrıca menkul
kıymetleri, Türkiye'de veya SPK' nın her yıl ilan edeceği listede yer alan
ülkelerin menkul kıymetler borsalarında işlem gören ya da işlem görmek üzere
kote edilmiş yahut kotasyon için başvurusu yapılmış bulunan şirketler de,
yukarıdaki ölçütleri aşamamış olsalar dahi Büyük Sermaye Şirketi
sayılacaklardır”
.
Yukarıda belirlenen
büyüklük ölçütleri, bilanço günü itibariyle, birbirini izleyen iki faaliyet
döneminde aşılmışsa veya bu ölçütlerin altında kalınmışsa şirketin büyüklük
yönünden konumu değişecektir
.
Tasarı "yıllık ortalama çalışan sayısının”, 31 Mart, 30 Haziran, 30 Eylül
ve 31 Aralık itibariyle şirkette çalışanların toplam sayılarının dörde
bölünmesiyle hesaplanacağını öngörmüş idi.
19 Haziran 2012 tarihinde Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı tarafından
verilen demeçte, bağımsız denetim kuruluşu veya bağımsız denetçiler tarafından
denetlenmesi öngörülen şirketlerin kapsamının çok geniş tutulduğu, yeni TTK' da
Türkiye' deki anonim şirketlerin, limited şirketlerin, sermayesi paylara
bölünmüş komandit şirket ve şirketler topluluğunun tamamının bağımsız denetim
organı veya denetçiler tarafından her halükarda denetlenmesi gerektiği hükmü
bulunduğunu
,
bu düzenlemeyi tartıştıklarını, bu alanın çok esnek olması gerektiğini,
KOBİ' lere yük getirmemesi gerektiğini, bu nedenle bağımsız denetime tabi
olacak şirketleri belirleme yetkisini Bakanlar Kuruluna verdiklerini
belirtmiştir [1].
6335 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik
sonrası TTK' nın 400' üncü madde düzenlemesine göre denetçinin, bağımsız
denetim yapmak üzere, 1 Haziran 1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu' na göre ruhsat almış yeminli
mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir unvanını taşıyan ve Kamu
Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu' nca yetkilendirilen kişiler
ve/veya ortakları bu kişilerden oluşan sermaye şirketi olabileceği
düzenlenmiştir. Bununla birlikte, küçük ve orta ölçekli anonim şirketlerin
bağımsız denetiminin bir veya birden fazla SMM veya YMMM tarafından yapılabileceğine
ilişkin yasal düzenleme madde metninden çıkarılarak, yine 6335 sayılı Kanunla
yapılan bir değişiklikle, TTK' nın 397' inci maddesine 4' üncü fıkra eklenmiş
ve TTK' nın denetlemenin konu ve kapsamını düzenleyen 398' inci maddesi
kapsamında denetime tabi olacak şirketlerin Bakanlar Kurulu kararıyla
belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Türk Ticaret Kanunu' nun 6335 sayılı
Kanunla değişik 1522' inci maddesinde ise, küçük ve orta büyüklükteki
işletmeleri tanımlayan ölçütlerin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Kamu
Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu' nun görüşleri alınarak,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yönetmelikle düzenleneceği; bu ölçütlerin
TTK' nın ilgili tüm hükümlerine uygulanacağı ifade edilmiştir. TTK' nın 1523'
üncü maddesinin 1' inci fıkrasına göre de, Kanunun 1522' inci maddesine
istinaden belirlenen küçük ve orta ölçekli işletme ölçütleri, sermaye
şirketleri için de geçerlidir. Bu ölçütlerin üzerindeki sermaye şirketleri ise
büyük sermaye şirketleri sayılır. Aynı maddenin 2' inci fıkrasında ise küçük ve
orta ölçekli olsalar dahi büyük ölçekli sermaye şirketi olarak kabul edilecek
şirketler sıralanmıştır.
Bakanlar Kurulu' nun bağımsız denetime
tabi olacak şirketlere ilişkin Taslak Kararı 27 Eylül 2012 tarihinde
yayınlanmıştır. İlgili Taslak Kararın II no' lu listesinde yer alan düzenlemeye
göre, "Bağımsız denetime tabi olacak
şirketler, tek başına veya bağlı ortaklıklarıyla birlikte aşağıdaki üç ölçütten
en az ikisini sağlayan sermaye şirketleridir:
a)
Aktif büyüklüğü yüzellimilyon ve üstü Türk
Lirası. b)
Yıllık net satış hasılatı ikiyüzmilyon ve
üstü Türk Lirası. c)
Çalışan sayısı beşyüz ve üstü olan şirketler
”
.
Yine,
Bakanlar Kurulu' nun 10 Eylül 2012 tarihli, 2012/3834
sayılı Kararı ile Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri
ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik, 4 Kasım 2012 tarihli ve 28457 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Yönetmelikte, küçük ve orta ölçekli işletmenin, ikiyüzelli kişiden az
yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali
bilançosundan herhangi biri kırk milyon Türk Lirasını aşmayan ve bu
yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak
sınıflandırılan ekonomik birimleri veya girişimleri ifade edeceği
düzenlenmiştir. Bu kapsamda KOBİ'ler aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır:
"a) Mikro işletme: On
kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali
bilançosundan herhangi biri bir milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler. b) Küçük işletme:
Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya
mali bilançosundan herhangi biri sekiz milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler. c) Orta büyüklükteki
işletme: İkiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış
hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri kırk milyon Türk Lirasını
aşmayan işletmeler.”
Türk Ticaret Kanunu, Tasarı halinde iken yer alan düzenlemesi ile
birlikte yasalaşmış olsa idi, aktifte gözüken zararın çıkarılmasıyla bulunan
bilanço toplamı 20 milyon TL; hesap döneminin son gününden önceki 12 ay
içindeki satışlar tutarı 50 milyon TL; yıllık ortalama çalışan sayısı 250 kişi
olarak belirlenen ölçütlerden ikisini aşan bir şirket büyük ölçekli sermaye
şirketi olarak kabul edilerek bağımsız denetim şirketinin denetimine tabi
tutulacaktı. Bu ölçütleri aşamayan küçük ve orta ölçekli şirketler de bağımsız
denetçi denetimine tabi tutulacaklardı.
Türk
Ticaret Kanunu' nda 6335 sayılı Kanunla değişiklik yapılmasa idi, küçük ve orta
ölçekli şirketler yine bağımsız denetime tabi tutulacak, ölçütler ise TTK' nın
yürürlüğe girdiği tarihte henüz değişiklik yapılmayan
Küçük
ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması
Hakkında Yönetmelik düzenlemelerine göre belirlenecekti. İlgili Yönetmelik
kapsamında belirlenen ölçütlere göre de, ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan
istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu yirmibeş milyon
TL' yi aşmayan işletmeler bağımsız denetçiler; bu ölçütleri aşan işletmeler ise
bağımsız denetim şirketlerince denetleneceklerdi.
6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten
sonra küçük ve orta ölçekli şirketler bağımsız denetim dışına çıkarılmış, Küçük
ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması
Hakkında Yönetmelik' te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle KOBİ ölçütlerinde
değişikliğe gidilmiştir. 6335 sayılı Kanunla Bakanlar Kurulu' na tanınan yetki
kapsamında da bağımsız denetime tabi olacak şirketler henüz Taslak niteliğinde
olan Bakanlar Kurulu Kararı ile aktif büyüklüğü yüzelli milyon ve üstü TL;
yıllık net satış hasılatı ikiyüzmilyon ve üstü TL; çalışan sayısı beşyüz ve
üstü olan şirketler ölçütlerinden ikisini aşan şirketlerin bağımsız denetime
tabi olacağı düzenlenmiştir.
O halde, TTK kapsamında bağımsız denetime
tabi olacak şirketlerin sayısının son derece azaldığını belirtmemiz yanlış
olmayacaktır. Zira, küçük ve orta ölçekli şirketler, ilgili taslak Bakanlar
Kurulu kararının esas karara dönüşmesi halinde, yeni bir yasal düzenlemeye veya
Bakanlar Kurulu kararına kadar bağımsız denetim kapsamı dışına
çıkarılmışlardır.
Yine, taslak kararın
esas karara dönüşmesi halinde, kararda belirtili bağımsız denetime tabi olacak
şirket ölçütlerine sahip olmayan, ancak Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin
Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik kapsamında orta
ölçekli şirket ölçütlerini aşan şirketlerin de yeni bir yasal düzenlemeye veya
Bakanlar Kurulu kararına kadar bağımsız denetim dışında kalacağını söylemek
yanlış olmayacaktır kanaatindeyim. Bununla birlikte, ilgili Bakanlar Kurulu
taslak kararının esas karara dönüştürülmesinden önce belirtili bu hususun
dikkate alınarak çözüme kavuşturulması, konu hakkında yasal bir boşluk meydana
gelmesinin önüne geçecektir.
|