ENGLISH

Yrd. Doç. Dr. Nesrin Akın Sunay: Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketler

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketler Hakkında Bakanlar Kurulu Taslak Kararı ve 2012/3834 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı İle Değişiklik Yapılan KOBİ Yönetmeliği Kapsamında Bağımsız Denetime Tabi Şirketler İle Bağımsız Denetime Tabi Olmayacak Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere İlişkin Ölçütler

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)' nda 6335 sayılı Türk Ticaret Kanunu İle Türk Ticaret Kanunu' nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' un 19' uncu maddesi ile değişiklik yapılmadan önce denetçi olabileceklere ilişkin düzenleme getiren TTK' nın 400' üncü maddesi 1' inci fıkrasında, denetçinin, ancak ortakları, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir unvanını taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu olabileceği; orta ve küçük ölçekli anonim şirketlerin, bir veya birden fazla yeminli mali müşaviri veya serbest muhasebeci mali müşaviri denetçi olarak seçebilecekleri düzenlenmişti. Bu kapsamda, küçük ve orta ölçeği aşan büyük ölçekli anonim şirketlerin denetimi bağımsız bir denetim kuruluşunca; küçük ve orta ölçekli anonim şirketlerin bağımsız denetimi ise bir veya birden fazla SMM veya YMMM tarafından yapılabilecek idi.

Yürürlükte olan Türk Ticaret Kanunu' na aktarılmayan, ancak TTK taslak halinde iken, küçük, orta ve büyük ölçekli işletme ayrımı aşağıdaki şekilde yapılmış idi:

"Aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini aşamayanlar küçük sermaye şirketi olarak kabul edilmektedir.

a) Aktifte gözüken zararın çıkarılması ile bulunan bilanço toplamı 6 milyon TL,
b) Hesap döneminin son gününden önceki 12 ay içindeki satışlar toplamı 12 milyonTL,
c) Yıllık ortalama çalışan sayısı 50 kişi.

Orta büyüklükte sermaye şirketi yukarıdaki 3 ölçütten en az ikisini aşan ve aşağıdaki 3 ölçütten ikisini aşamayan sermaye şirketidir.

a) Aktifte gözüken zararın çıkarılmasıyla bulunan bilanço toplamı 20 milyon TL,
b) Hesap döneminin son gününden önceki 12 ay içindeki satışlar tutarı 50 milyonTL,
c) Yıllık ortalama çalışan sayısı 250 kişi.

Bakanlar Kuruluna büyüklükleri 10 katına kadar arttırıp- eksiltme hakkı tanınmıştır” .

Büyük Sermaye Şirketleri ise yukarıda orta büyüklükteki sermaye şirketleri için belirlenmiş olan ölçütlerden en az ikisini aşan sermaye şirketleridir. Ayrıca menkul kıymetleri, Türkiye'de veya SPK' nın her yıl ilan edeceği listede yer alan ülkelerin menkul kıymetler borsalarında işlem gören ya da işlem görmek üzere kote edilmiş yahut kotasyon için başvurusu yapılmış bulunan şirketler de, yukarıdaki ölçütleri aşamamış olsalar dahi Büyük Sermaye Şirketi sayılacaklardır” .

Yukarıda belirlenen büyüklük ölçütleri, bilanço günü itibariyle, birbirini izleyen iki faaliyet döneminde aşılmışsa veya bu ölçütlerin altında kalınmışsa şirketin büyüklük yönünden konumu değişecektir .

Tasarı "yıllık ortalama çalışan sayısının”, 31 Mart, 30 Haziran, 30 Eylül ve 31 Aralık itibariyle şirkette çalışanların toplam sayılarının dörde bölünmesiyle hesaplanacağını öngörmüş idi.

19 Haziran 2012 tarihinde Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı tarafından verilen demeçte, bağımsız denetim kuruluşu veya bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesi öngörülen şirketlerin kapsamının çok geniş tutulduğu, yeni TTK' da Türkiye' deki anonim şirketlerin, limited şirketlerin, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket ve şirketler topluluğunun tamamının bağımsız denetim organı veya denetçiler tarafından her halükarda denetlenmesi gerektiği hükmü bulunduğunu , bu düzenlemeyi tartıştıklarını, bu alanın çok esnek olması gerektiğini, KOBİ' lere yük getirmemesi gerektiğini, bu nedenle bağımsız denetime tabi olacak şirketleri belirleme yetkisini Bakanlar Kuruluna verdiklerini belirtmiştir [1].

6335 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası TTK' nın 400' üncü madde düzenlemesine göre denetçinin, bağımsız denetim yapmak üzere, 1 Haziran 1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu' na göre ruhsat almış yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir unvanını taşıyan ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu' nca yetkilendirilen kişiler ve/veya ortakları bu kişilerden oluşan sermaye şirketi olabileceği düzenlenmiştir. Bununla birlikte, küçük ve orta ölçekli anonim şirketlerin bağımsız denetiminin bir veya birden fazla SMM veya YMMM tarafından yapılabileceğine ilişkin yasal düzenleme madde metninden çıkarılarak, yine 6335 sayılı Kanunla yapılan bir değişiklikle, TTK' nın 397' inci maddesine 4' üncü fıkra eklenmiş ve TTK' nın denetlemenin konu ve kapsamını düzenleyen 398' inci maddesi kapsamında denetime tabi olacak şirketlerin Bakanlar Kurulu kararıyla belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Türk Ticaret Kanunu' nun 6335 sayılı Kanunla değişik 1522' inci maddesinde ise, küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri tanımlayan ölçütlerin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu' nun görüşleri alınarak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yönetmelikle düzenleneceği; bu ölçütlerin TTK' nın ilgili tüm hükümlerine uygulanacağı ifade edilmiştir. TTK' nın 1523' üncü maddesinin 1' inci fıkrasına göre de, Kanunun 1522' inci maddesine istinaden belirlenen küçük ve orta ölçekli işletme ölçütleri, sermaye şirketleri için de geçerlidir. Bu ölçütlerin üzerindeki sermaye şirketleri ise büyük sermaye şirketleri sayılır. Aynı maddenin 2' inci fıkrasında ise küçük ve orta ölçekli olsalar dahi büyük ölçekli sermaye şirketi olarak kabul edilecek şirketler sıralanmıştır.

Bakanlar Kurulu' nun bağımsız denetime tabi olacak şirketlere ilişkin Taslak Kararı 27 Eylül 2012 tarihinde yayınlanmıştır. İlgili Taslak Kararın II no' lu listesinde yer alan düzenlemeye göre, "Bağımsız denetime tabi olacak şirketler, tek başına veya bağlı ortaklıklarıyla birlikte aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayan sermaye şirketleridir:

a) Aktif büyüklüğü yüzellimilyon ve üstü Türk Lirası.
b) Yıllık net satış hasılatı ikiyüzmilyon ve üstü Türk Lirası.
c) Çalışan sayısı beşyüz ve üstü olan şirketler .


Yine, Bakanlar Kurulu' nun 10 Eylül 2012 tarihli, 2012/3834 sayılı Kararı ile Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 4 Kasım 2012 tarihli ve 28457 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Yönetmelikte, küçük ve orta ölçekli işletmenin, ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri kırk milyon Türk Lirasını aşmayan ve bu yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ekonomik birimleri veya girişimleri ifade edeceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda KOBİ'ler aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır:

"a) Mikro işletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri bir milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.
b) Küçük işletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri sekiz milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.
c) Orta büyüklükteki işletme: İkiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri kırk milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.”

Türk Ticaret Kanunu, Tasarı halinde iken yer alan düzenlemesi ile birlikte yasalaşmış olsa idi, aktifte gözüken zararın çıkarılmasıyla bulunan bilanço toplamı 20 milyon TL; hesap döneminin son gününden önceki 12 ay içindeki satışlar tutarı 50 milyon TL; yıllık ortalama çalışan sayısı 250 kişi olarak belirlenen ölçütlerden ikisini aşan bir şirket büyük ölçekli sermaye şirketi olarak kabul edilerek bağımsız denetim şirketinin denetimine tabi tutulacaktı. Bu ölçütleri aşamayan küçük ve orta ölçekli şirketler de bağımsız denetçi denetimine tabi tutulacaklardı.

Türk Ticaret Kanunu' nda 6335 sayılı Kanunla değişiklik yapılmasa idi, küçük ve orta ölçekli şirketler yine bağımsız denetime tabi tutulacak, ölçütler ise TTK' nın yürürlüğe girdiği tarihte henüz değişiklik yapılmayan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik düzenlemelerine göre belirlenecekti. İlgili Yönetmelik kapsamında belirlenen ölçütlere göre de, ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu yirmibeş milyon TL' yi aşmayan işletmeler bağımsız denetçiler; bu ölçütleri aşan işletmeler ise bağımsız denetim şirketlerince denetleneceklerdi.

6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra küçük ve orta ölçekli şirketler bağımsız denetim dışına çıkarılmış, Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik' te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle KOBİ ölçütlerinde değişikliğe gidilmiştir. 6335 sayılı Kanunla Bakanlar Kurulu' na tanınan yetki kapsamında da bağımsız denetime tabi olacak şirketler henüz Taslak niteliğinde olan Bakanlar Kurulu Kararı ile aktif büyüklüğü yüzelli milyon ve üstü TL; yıllık net satış hasılatı ikiyüzmilyon ve üstü TL; çalışan sayısı beşyüz ve üstü olan şirketler ölçütlerinden ikisini aşan şirketlerin bağımsız denetime tabi olacağı düzenlenmiştir.

O halde, TTK kapsamında bağımsız denetime tabi olacak şirketlerin sayısının son derece azaldığını belirtmemiz yanlış olmayacaktır. Zira, küçük ve orta ölçekli şirketler, ilgili taslak Bakanlar Kurulu kararının esas karara dönüşmesi halinde, yeni bir yasal düzenlemeye veya Bakanlar Kurulu kararına kadar bağımsız denetim kapsamı dışına çıkarılmışlardır. Yine, taslak kararın esas karara dönüşmesi halinde, kararda belirtili bağımsız denetime tabi olacak şirket ölçütlerine sahip olmayan, ancak Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik kapsamında orta ölçekli şirket ölçütlerini aşan şirketlerin de yeni bir yasal düzenlemeye veya Bakanlar Kurulu kararına kadar bağımsız denetim dışında kalacağını söylemek yanlış olmayacaktır kanaatindeyim. Bununla birlikte, ilgili Bakanlar Kurulu taslak kararının esas karara dönüştürülmesinden önce belirtili bu hususun dikkate alınarak çözüme kavuşturulması, konu hakkında yasal bir boşluk meydana gelmesinin önüne geçecektir.

Makalenin Künyesi
Makalenin yazarı :  Yrd. Doç. Dr. Nesrin Akın Sunay
Yazarın temsil ettiği şirket/kuruluş :  Doğuş Üniversitesi Ticaret Hukuku ABD
Yazarın e-posta adresi :  [email protected]
Şirketin web adresi :  http://www.dogus.edu.tr
İlk yayınlandığı yer :  www.yenittk.com
Yayınlandığı tarih :  18.12.2012

 
YeniTTK.com hakkında yorum yapın Bizi Facebook sayfamızdan takip edinBizi Twitter sayfamızdan takip edin
© 2011 Cerebra. Tüm hakları saklıdır. | CEREBRA  / Yasal Uyarı / İletişim