![]() Bağımsız Denetime Tabi Şirketler Kanun uyarınca ölçeğine bakılmaksızın tüm sermaye şirketleri (tüm AŞ ve LŞ ler) bağımsız denetime tabi olacaktı. Oysa Tasarı uyarınca bağımsız denetime tabi olacak şirketler Bakanlar Kurulunca belirlenecek. Bakanlar Kuruluna verilen bu yetki, belirlenecek olan bazı ölçekteki şirketlerin denetim kapsamı dışında tutulabilmesinin yolunu açmıştır. Bu noktadan hareketle Bakanlar Kurulu bu yetkisini kullanarak küçük ve orta ölçekli sermaye şirketlerini sürekli veya belirli bir süre için bağımsız denetim dışında tutabilecek. Ayrıca Tasarıda denetim ile ilgili maddelere eklenen "denetime tabi olan şirketler” tanımı, şirketlerin ölçeklerine göre sınıflandırılmasını müteakip bu ölçekler kapsamına bazı şirketlerin denetime tabi olacağını bazılarının ise olmayacağını gösteriyor. Bu husus yukarıdaki yorumuda desteklemektedir. Internet Sitesi Internet sitesine ilişkin Kanunda yer alan kuralların büyük bir kısmı Tasarı ile terk ediliyor. Tasarı uyarınca sadece (Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek olan) bağımsız denetime tabi sermaye şirketleri için internet sitesi zorunluluğu geliyor. Ayrıca Kanunda açık bir şekilde yazılan internet sitesine konulacak bilgiler Tasarıda yer almıyor. Tasarıda belirtilen kural ekteki gibidir: ".....denetime tabi olan sermaye şirketleri, kuruluşunun ticaret siciline tescili tarihinden itibaren üç ay içinde bir internet sitesi açmak ve bu sitenin belli bir bölümünü şirketçe kanunen yapılması gereken ilanların yayımlanmasına özgülemek zorundadırlar.” Kanunun "finansal tabloların ilanına” ilişkin 524 üncü maddesinin Tasarı ile tamamen yürürlükten kaldırılmasının yanında Tasarıda kanunen yapılması gereken ilanların içinde finansal tabloların olmayacağı düşünülürse, ölçeği ne olursa olsun hiç bir şirketin finansal tablolarının internet sitesi yolu ile ilan edilmeyeceği anlaşılmaktadır. Pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağı Tasarı ile pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağına ilişkin kuralda çok önemli bir değişiklik getiriliyor. Tasarı ile pay sahipleri, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe şirkete borçlanamayacaklar. Diğer bir deyişle; pay sahibi sermaye taahhüdünü ödediği sürece şirketten borç alabilecek ve bu alınan paranın hangi amaçla kullanıldığına dair hesap vermeyecek. Borçlanmaya ilişkin herhangi bir sınır da Tasarıda bulunmamaktadır. Ayrıca Tasarı pay sahibinin sermaye taahhüdünü öderken hangi kaynak ile ödeme yapacağına dair bir kural koymaması, şirketine borçlanarak para alan bir ortağın sermaye taahhüdünü ödemesinin yolunu açabilir. Yönetim Kurulu Üyelerinin ve Yakınlarının Şirkete Borçlanma Yasağı Yönetim kurulu üyelerinin ve yakınlarının şirkete borçlanma yasağı Tasarı ile tamamen kaldırılıyor. Diğer bir deyişle; - Yönetim kurulu üyelerini ve yakınları şirkete borçlanabilecek. Tasarıda bu borçlanmaya ilişkin herhangi bir sınır belirlenmemiş, - Şirket yönetim kurulu üyeleri ve yakınları için kefalet, garanti ve teminat verebilecek ve şirket bu kişilerin borçlarını devralabilecek. Bağımsız Denetim ve Denetçi Bağımsız denetime ve denetçiye ilişkin Tasarıdaki değişiklikler aşağıdaki gibi özetlenebilir: - Tasarı uyarınca "bağımsız denetçi” Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilecek. - Tasarı ile sorumlu ortağın rotasyonu terk ediliyor. Bunun yerine bağımsız denetim kuruluşunun rotasyonu getiriliyor. Tasarı uyarınca madde aşağıdaki gibi değiştiriliyor: "On yıl içinde toplam yedi yıl denetçi olarak atanan bağımsız denetim kuruluşu ya da bağımsız denetçi üç yıl geçmedikçe denetçi olarak yeniden seçilemez. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu bu süreleri kısaltmaya yetkilidir.” Yönetim Kurulu Tasarı ile anonim şirketlerde temsile yetkili en az bir yönetim kurulu üyesinin yerleşme yerinin Türkiye olması ve Türk vatandaşı olması hususu terk ediliyor. Bununla paralel olarak limited şirketlerde de temsile yetkili bir müdürün yerleşim yerinin Türkiye olma zorunluluğu Tasarı ile kaldırılıyor. Ayrıca AŞ lerde yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olması zorunluluğuda Tasarı ile terk ediliyor. Hapis Cezaları Tasarı ile sahtecilik suçları hariç hapis cezaları adli ve idari para cezalarına çevriliyor. Belgelerde Kullanılacak Bilgiler Kanunun 39 uncu maddesine göre bazı bilgilerin "her türlü kağıt ve belgede” gösterilmesi zorunlu idi. Tasarıya göre bu bilgiler sadece "ticari mektuplarda ve ticari defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgelerde” belirtilecek. Yönetim kurulu üyelerinin veya müdürlerin ve yöneticilerin adları ve soyadlarının belgelerde gösterilmesi hususuna ilişkin de önemli bir değişiklik var. Tasarıya göre, bu hususa ilişkin bilgileri sadece "internet sitesi oluşturma yükümlülüğüne tabi olan sermaye şirketleri” internet sayfasına koyacak. Bu tasarıdaki diğer değişikliklerden çıkardığımız sonuç olan "sadece büyük şirketlerin internet sitesi kuracağı” noktasından hareket edersek, küçük ve ortak ölçekli sermaye şirketlerinin bu hususa ilişkin internet üzerinden herhangi bir açıklama yapması gerekmeyeceği anlaşılmaktadır. Ayrıca Tasarı ile "yöneticilere” ilişkin verilecek bilgiler kanunundan çıkarılmış durumunda. İnternetde verilecek bilgiler sadece yönetim kurulu üyelerine veya müdürlere ilişkin olacak. İkincil Mevzuatın Hazırlanmasına ve Yürürülülük Tarihleri Kanunun ikincil mevzuatı sadece yönetmelikler ile oluşturulacak, diğer bir deyişle tüzükler hazırlanmayacak. Ayrıca Tasarı ile Türk Ticaret Kanununun yürürlüğü tarihinden itibaren altı ay içinde tüm yönetmelikler yürürlüğe konulacak. Buna göre Kanunun 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi sonucunda ikincil mezuatı oluşturacak olan tüm yönetmelikler 31 Aralık 2012 tarihine kadar yürürlüğe konulacak. İşlem Denetimi Tasarıya göre işlem denetimi faaliyeti kanundan tamamen çıkarılıyor. Defter Tutma Yükümlülüğü Tasarı ile defterlerin tutma yükümlülüğüne ilişkin hükümler için Vergi Usul Kanununun ilgili maddelerine uyum zorunluluğu getiriliyor. |
||||||||||||||||||
Makalenin Künyesi
|